17 Mayıs 2024 Cuma

Kürt kurumları istihbarat kıskacında!

Türk devleti, Alman adli makamlarındaki kaynaklarını kullanıyor. Resmi kayıtlarda geçen Kürt derneklerine üyeliği 'örgüt üyeliği'; dernek faaliyetleri veya eylem ve etkinliklerde yapılan konuşmaları ise 'örgüt propagandası' olarak nitelendiriyor.

Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Ulla Jelpke, Almanya federal hükümete Almanya'daki Kürt derneklerinde üye olanların Türk yargısından ne ölçüde korunabildiğini sordu. Türkiye'de tutuklu olan Kürt aktivistlere dikkat çeken Jelpke, "Almanya'daki Kürt kültür derneklerinde gönüllü faaliyet yürütmek, Türkiye'de 'terör' suçlamasıyla cezai kovuşturmaya yol açmamalı. Almanya Dernekler Yasası bağlamında aktif olan herkes, bilgilerinin yabancı yargı makamları ve gizli servislere verilmeyeceği güvencesini alabilmelidir" diyor.

5'i ÇİFT 21 ALMAN VATANDAŞI TUTUKLU
Jelpke'nin Alman hükümetine verdiği soru önergesinin cevabında; 5'i çifte vatandaş, 21 Alman vatandaşının 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla Türkiye'de yargılandığı, hakkında soruşturma açıldığı bilgisi verildi.

Söz konusu kişiler Almanya'daki Kürt derneklerine de üye. Kaç Türk vatandaşının soruşturulduğu ise belirlenemeyeceği ifade edildi. Hükümet, "yalnızca Alman vatandaşlarına yönelik konsolosluk hizmetleri sağlanabilir" bilgisini veriyor. Federal Hükümet, konsolosluk hizmetinin bir parçası olarak ilgili Alman vatandaşları ile temas halinde olduğunu belirtirken, Türk muhataplarına yapılan işlemlerin çeşitli vesilelerle ele alındığını ve "Bunu yaparken, hukukun üstünlüğü altında hızlı bir girişimin beklentisini açıkça ortaya koyduk" cevabını veriyor.

EN AZ 400 SORUŞTURMA VAR
Avukatların verdiği bilgiye göre, Ankara Genel Savcılık'ta şu anda bu iddiayla en az 400 soruşturma yürütülüyor. Soruşturmalara gizlilik kararı getirilirken, soruşturmalarda Kürt kurum ve kuruluşlarına katılım ve faaliyetler ile eylem ve etkinliklerde yapılan konuşmalara ilişkin bilgiler de yer alıyor.

Türk devleti, Alman adli makamlarındaki kaynaklarını kullanıyor. Resmi kayıtlarda geçen Kürt derneklerine üyeliği 'örgüt üyeliği'; dernek faaliyetleri veya eylem ve etkinliklerde yapılan konuşmaları ise 'örgüt propagandası' olarak nitelendiriyor.

SOYLU STARTINI VERDİ
Türk devletinin bu girişimi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 13 Mart 2019'da yaptığı konuşmadan sonra start aldı. Soylu, Ankara'nın Polatlı ilçesinde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı: "Avrupa'da, Almanya'da öyle 'terör' örgütünün toplantılarına katılıp da ondan sonra gelip Antalya'da, Bodrum'da, Muğla'da tatil yapanlar var ya, onlar için de tedbir aldık şimdi. Hadi gelsinler bakalım havalimanlarından içerisi girsinler. Gözaltına alıp yallah, öyle kolay değil. Dışarıda hainlik yapıp, içeride, Türkiye'de keyfini, sefasını sürmek bundan sonra kolay değil."

Almanya Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise açıklamaya ilişkin "kabul edilemez" olarak nitelendirmişti. Ekim 2019'da, Federal Dışişleri Bakanlığı'nın seyahat ve güvenlik bilgileri, Kürt derneklerinde aktif olan Alman vatandaşlarının tutuklamalarının arttığı notu eklendi.

HÜKÜMET GÖREVİNİ YAPIYOR MU?
Ulla Jelpke'ye verilen cevapta federal hükümet, Türkiye'de sıkıntı yaşayacağı belli olan kişilerin eyalet kriminal teşkilatları tarafından bilgilendireceklerinin sözünü veriyor. Gerçekte bunun karşılığı nedir? Kürt derneklerde aktif faaliyet yürütenler haberdar ediliyor mu? Bu soruların yanıtı henüz bilinmiyor.

Federal hükümet, AKP'nin Almanya'da lobi çalışmalarının temsilcileri olup olmadığı, MİT çalışanları veya Kürt kurum ve kuruluşlarında yer alanlar hakkında istihbari bilgi vermek için görevlendirilmiş kişilerin olup olmadığını bilmediğini iddia ediyor. Hükümet ayrıca, Alman emniyet merkezleri veya istihbaratının dernek bilgilerini aktarıp aktarmadığı konusunda da bilgi sahipi olmadığını savunuyor.

'İFŞA ETME TALİMATI VERİLEMEZ'
Federal hükümet, Alman makamlarına, dernek kayıtlarından yabancılara, özellikle Türk yetkililere verilerini ifşa etmeme konusunda bir kısıtlama talimatını verme gibi bir imkanının olmadığını belirtiyor. Alman Medeni Kanunu'nun (BGB) 79 maddesi uyarınca, kurum ve kuruluşların kayıtlarının incelenmesi için herkese izin verildiği, herkesin bu bilgileri kopyalayabileceği gerekçe gösteriliyor. Bu hakkı sınırlayan herhangi bir düzenlemenin olmadığını belirten hükümet buna ek olarak, "Kurum ve kuruluş kayıtlarına erişmek online olarak da küçük bir ücret karşılığında mümkün" cevabını veriyor.

Federal hükümet, açıklamasında şunları belirtiyor: "Dernek, kurum ve kuruluş kayıtlarında, üyeleri, yönetimi ve temsiliyetlerin bilgileri yer alıyor; bu bilgiler hukuki işlemler için gereklidir. Dolayısıyla yürürlükteki yasalar, yönetim kurulu üyelerini korumak için herhangi bir düzenleme içermemektedir."

AJANLIK FAALİYETLERİ KONTROL EDİLMELİ
Jelpke'ye göre ise Alman dernekleri ve meclisleri güvence altına alınan demokratik haklarını kullanıyorlar. Söz konusu dernek, kurum ve kuruluş kayıtlarının yurtdışında ajanlık faaliyeti için kullanılıp kullanılmadığı, sicil bilgisinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilmelidir. Serbestçe erişilebilen dernek kayıtlarının amacı bu değildir.

DERNEKLER YASASINDA DEĞİŞİKLİK ŞART
Milletvekili Jelpke, yönetim kurulu üyelerinin kişisel verilerinin herkes tarafından kolayca görülemeyecek şekilde korunması için dernekler yasasında değişiklik yapılması gerektiğine de dikkat çekiyor. "Bu sadece Kürt derneklerine veya menşe ülkelerinin gizli servislerine casusluk yapan diğer göçmen derneklerine değil, aynı zamanda, neo-Naziler tarafından giderek daha fazla hedeflenen mülteci yardım derneklerindeki aktivistlere de yardımcı olacaktır" dedi.

Çeviri: Dîlan Karacadağ