17 Mayıs 2024 Cuma

Kirazlıyayla köylülerinin direnişine çağrı: Temiz bir çevre haktır

Kirazlıyayla köylüleri, maden zenginleştirme tesisi ve atık barajı yapımına karşı direnişi sürdürüyor. Dayanışma için çok sayıda kişi bildiri yayımladı. İktidarı talan politikasından vazgeçmeye çağıran imzacılar, projenin geri dönülemez bir felakete yol açacağını temiz hava, su ve çevrenin yok edileceğini vurguladı.

Meyra Madencilik tarafından Kirazlıyayla köyüne yapılmak istenen kurşun, çinko, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajına karşı köylülerin direnişi sürüyor. Çok sayıda kişi ve kurum, direnişe destek için bir bildiri yayınladı.

İktidar bir yandan koronavirüs salgınına karşı "evde kal" çağrıları yaparken diğer yandan rant ve talan politikalarını sürdürüyor. Bursa'nın Yenişehir ilçesine 11 kilometre mesafede olan Kirazlıyayla köyünde yapılacak maden zenginleştirme tesisi ve atık baraj Bursa'nın ekosistemi zarar görecek.

'GERİ DÖNÜLEMEZ ETKİLERİ OLACAKTIR'
Bildiride, 345 hektar ruhsatlı alanda kurşun, bakır, çinko madenciliğinin zenginleştirme tesisinin ve 110 dönüm alanda kurulacak atık barajının Marmara'nın, Bursa'nın en önemli ovalarından olan Yenişehir'e, stratejik su kaynağı olan Marmara'nın en büyük gölü olan İznik gölüne ve bölge halkına zarar vereceği kaydedildi. Bildiride, "Kirazlıyayla'ya 225 metre mesafede böyle bir tesisin kurulması hiçbir koşulda kabul edilemez. Atık göletinin hemen altı raporlarda ve haritalarda heyelan bölgesi olarak işaretlenmiştir. 1. derecede aktif fay hattı olan İznik-Mekece fay hattına 3.5 km mesafededir. Bir felaketin yaşanması durumunda korkarız ki geri döndürülemez etkileri olacaktır" denildi. 

Projenin güneyinde kalan Yenişehir merkeze 11 km. Beypınarı'na 2.5, Kozdere ve Reşadiye'ye 3.5 Barcın ve Demirboğa'ya 4 km mesafede bulunduğu belirtilen bildiride, "Ruhsat alanının bir kısmı 3.5 km mesafede kalan İznik Gölünün su toplama havzasını da içine almaktadır. Proje alanı İznik'in köyleri olan Göllüce ve Aydınlar'a 2.8 km, Mustafalı'ya 4 km mesafededir" ifadeleri yer aldı. 

'MESİRE ALANLARINDAKİ AĞAÇLARI KESİCİ PROVEKE EDİCİ'
Yerleşim alanlarına son derece yakın olan bu proje ile ruhsat alanı içerisindeki derelerin kirlenmesinden, özellikle atık baraj içerisinde Sarıyar deresini besleyen kolların olması ve bu derenin doğrudan Yenişehir ovasına akmasını tarımsal üretimi ve halk sağlığını etkileyeceğinin altı çizilen bildiride, koronavirüs salgınından alınan ders çerçevesinde Türkiye'nin her şeyden önce tarım alanlarını korumakla yükümlü olduğu belirtildi. Bildiride, yetkililere şu çağrı yapıldı: "Yöre halkının istemediği bu projeder vazgeçilmesini, firma tarafından istenen izinlerin verilmemesini istiyoruz. Firmanın tüm izinleri tamamlamadığı halde köyün yıllardır mesire alanı olan bölgede ağaçları kesmesini proveke edici buluyoruz. Tüm yetkililerden halk sağlığını önceleyen bir tutum içinde olmasını istiyoruz. Temiz hava haktır, temiz su haktır, temiz bir çevre haktır."