KAR-DEF: 'Güvenlik' gerekçesiyle ormanlar kesilecek
Peri Suyu Koruma Platformu (KAR-DEF) Karakoçan'a bağlı Çan bölgesinde köy ve mezraların bulunduğu ormanlık alanların "güvenlik" gerekçesi ile talan edilmesine izin vermeyeceğini belirtti, dayanışma çağrısı yaptı.
Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'ne bağlı Çan bölgesinde Pilavtepe (Kulukan), Demirtaş, Korudibi ve Dumluyazı köy ve mezralarda bazı ormanlık alanlar "güvenlik" gerekçesi öle yok edilmek isteniyor.
Karakoçan Orman Şefliği'nden köylülere gönderilen yazıda, özel orman kesimi için proje çalışmalarının yapıldığı belirtildi.
'PERİ VADİSİ ON İKİ YILDA EKONOMİK YIKIMA UĞRATILDI'
Açıklama yapan Peri Suyu Koruma Platformu (KAR-DEF), Peri Suyu ana kolu üzerinde son on iki yılda Tatar, Seyrantepe, Pembelik, Özlüce, Yedisu, Kazan, Kığı baraj ve HES'lerinin, Yedisu, Duru, Karataş regülatör ve HES'lerinin yapıldığını hatırlattı. Bu projelerin yedisinin faaliyete geçirildiği ve Çayırgülü (Badran) köyünde taş ocağı, Kızılca köyünde atıl durumda olan mermer ocağı, Kığı ilçesi Eskikavak köyü yakınlarına kurşun-gümüş-çinko madeni projeleri ve köylülerin meralarına yapılan karakol-kalekollarla Peri Vadisi'nin ekolojik kırıma uğratıldığı vurgulandı.
Korona salgını sürecinde de yaşam alanlarının yağma ve talanının sürdüğü kaydedilen açıklamada, Pilavtepe (Kulukan), Demirtaş, Korudibi ve Dumluyazı köy ve mezralarının sınırları içerisinde kesim için belirlenen alanın genç bir ormanlık alan olduğu ve orman vasfını yitirmediği ifade edildi.
'DİREKTİF MERKEZİ YÖNETİMDEN'
Köylüleri kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullandığı bu ormanlık alanda son on yılda "güvenlik" bakımından bir sorun yaşanmadığına dikkat çekilerek, direktifin "merkezi yönetimden" geldiği belirtildi.
Sel, heyelan gibi doğal felaketleri önleyen ormanlık alının kesilmesi ile geçim kaynağı hayvancılık olan halkın büyük mağduriyet yaşayacağı, ekosistemde yaşanan tahribatın daha fazla hissedileceği kaydedildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Buradaki ormanlarımızın yok edilmesi; iklim değişikliğine, ormanlarımızda yaşayan birçoğu endemik bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına neden olacaktır.
'ORMAN BİR KAÇ AĞAÇ DEĞİLDİR'
"Biyolojik zenginliği bakımından öne çıkan yöremizdeki kertenkele, kaplumboğa, yılan, tavşan, ayı, kurt, tilki, domuz, sıncap, dağ keçileri vs gibi türlerin yok edilmesi kaçınılmazdır. Bu plansız, kontrolsüz kesimlerle yaban hayatının yaşam alanı daralacak ve önemli tür kayıpları ile buna bağlı olarak ekosistem çöküşü yaşanacaktır. Orman birkaç ağaç değil, barındırdığı tüm türler, arılar, kuşlar, çiçekler, mantarlar ile bütündür."
'İZİN VERMEYECEĞİZ'
İktidarın dağları, dereleri, ormanları, tarım arazilerini maden-enerji-turizm şirketlerine peşkeş çektiğini söyleyen KAR-DEF, yetkililere seslendi: "Ormanımızın kesilmesine, yüzlerce yılda oluşan orman ekosistemimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz."
2019 yılında yaşanan afet ve felaketlere iklik krizinin neden olduğuna dikkat çeken KAR-DEF, Orman Genel Müdürlüğü'nü bilim insanlarına kulak vermeye çağırdı.
"Artık kimsenin gizleyemeyeceği kadar açık ki bütün dünyayı saran virüsün sebebi Ekolojik yıkımdır. Doğaya karşı yıkım-talan devam ederse daha büyük salgınlarla karşı karşıya kalacağız" diyen KAR-DEF, ormanların kesilmesine, doğanın talan edilmesine karşı çıkacağını belirtti ve herkesi destek vermeye çağırdı.