23 Mayıs 2024 Perşembe

İzmir'de SGDF'li Recep Acar'a polis tacizi

Kendisini polis olarak tanıtan 2 kişinin SGDF'li Recep Acar'ı hiçbir resmi işlem olmaksızın "Biraz konuşacağız" diyerek alıkoymasına ilişkin İHD İzmir Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Sosyalist Gençlik Dernekleri Fedarasyonu (SGDF) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, kendisini polis olarak tanıtan 2 kişinin SGDF'li Recep Acar'ı hiçbir resmi işlem olmaksızın "Biraz konuşacağız" diyerek alıkoymasına ilişkin İHD İzmir Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Alev Özkiraz, SGDF üyesi Recep Acar ve İHD İzmir Şubesi Yönetim üyesi Ahmet Çiçek katıldı.
 
Özkiraz, sürecin ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, söz ve örgütlenme hakkının baskı, yasak ve tutuklama üçgeni içine hapsedildiğini hatırlatarak, SGDF'ye yapılan polis operasyonlarının, kaçırmaların, tehditlerin ve tacizlerin sürecin özeti niteliğinde olduğunu vurguladı. İzmir'de son 6 aylık dönemde bu tarz vakaların hızla arttığını belirten Özkiraz, "Son olaraksa hiçbir resmi işlem olmaksızın 'sohbet' adı altında arkadaşımız tacize uğramıştır. Tutuklama, gözaltı ile engelleyemedikleri faaliyetlerimizi kontrgerilla yöntemleri ile engellemeye kalkışmaktadır. Şu çok iyi anlaşılmalıdır; bu yalnızca SGDF'nin muhattabı olduğu bir saldırı değildir. Toplamda anti-demokratik bir sürecin parçasıdır. Dolayısıyla bütün toplumsal muhalefet bu durumun muhattabıdır. Bugün SGDF'nin faaliyetlerini yönelik engellemeler; basına yönelik saldırılar, siyasi partilere yönelik tutuklama dalgası gibi toplumsal muhalefete yönelen sayısız saldırının parçasıdır. Bugün burda kamuoyuna deklare ederiz ki; SGDF tüm baskılara rağmen eşitlik, özgürlük, adalet mücadelesinde vazgeçmeyecektir. İzmir'in her sokağında faaliyetimiz ısrarla devam edecektir. Tüm duyarlı kamuoyunu bu anti demokratik uygulamalara ses çıkarmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.
 
Ardından söz alan İHD İzmir Şubesi Yönetim üyesi Ahmet Çiçek, bu uygulamanın yeni olmadığını hatta bunun proje şeklinde yapıldığını belirterek, son zamanlarda Türkiye'nin tüm bölgelerinde bu uygulamanın yayıldığını ve hızlandığını vurguladı.
 
SGDF üyesi Recep Acar ise başında geçenleri anlattı. Acar, "Karşıyaka iskelesi karşısında bana adres sorup sonrasında polis kimliğini gösteren 2 kişi benimle konuşmaları gerektiğini söyledi ve hiçbir yasal işlem olmadan beni bir cafeye götürdüler. Orada benim hakkımda her şeyi bildiklerini ailemin ve benim temiz olduğumu söyleyerek biz senin iyiliğini istediğimiz için seninle konuşuyoruz" dediğini aktardı.
 
Acar polislerin "SGDF legal bir oluşumdur dersin ama başta bildiri dağıtmakla başlayan işler sonra çok değişir ve farklı şeylerin içinde bulursun kendini dediler. Ne okuduğumu ve ne yapmak istediğimi sordular ben de onlara gazetecilik okuduğumu ve gazetecilik yapmak istediğimi söyledim. İktidar ile anlaşamazsan gazetecilik yapmak da zordur dediler. Bana iki seçenek sundular ya gidip arkadaşlarına anlatırsın bana 2 polis geldi diyerek ya da iyi bir düşünür karar verirsin dediler. Biz sana bir telefondan mesaj atacağız bizimle oradan iletişime geçebilirsin dediler. Ben kalktığımda 30 dakika sonra bana bir numaradan 'Konağa gitmek isteyen 2 kişi bize bu numaradan ulaşabilirsin' şeklinde mesaj attılar. Ben devamında durumu arkadaşlarıma anlattım ve İHD'ye başvurdum" diye kaydetti.
 
Acar, "Bu tür yıldırma ve korkutma uygulamalarından çekinmeyeceğim ve mücadeleye sonuna kadar devam edeceğim" diye belirtti.