İZELMAN'da çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları özlük hakları için eylem başlattı

Mühendis, mimar, şehir planlayıcıları, özlük haklarındaki sorunlarına ilişkin haftanın üç yapacakları bir dakikalık alkış eylemini başlattı. Kültürpark Hol-2 önünde yapılan eylemde talepler sıralandı. 

İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN A.Ş.'nin çeşitli birimlerinde çalışan Genel-İş İzmir 3 No'lu Şube üyesi ve aynı zamanda TMMOB mensubu olan mühendis, mimar, şehir planlayıcıları, özlük haklarındaki sorunlarına ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültürpark Hol-2 önünde toplanarak, her pazartesi, çarşamba ve cuma günü yapacakları bir dakikalık alkış eylemini başlattı.

"Çözüm istiyoruz" yazılı pankartın açıldığı eylemde, "Biz işçi-mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çeşitli birim ve kademelerinde görev aldığımız pozisyonlarda, gerek aldığımız eğitim, gerek iş tecrübelerimiz ve sosyal birikimlerimizi kullanarak, kurumumuzu daima en iyi şekilde temsil etmeye çalışmakta, Belediyemizin çatısı altında mesleklerimizi icra etmekten onur ve mutluluk duymaktayız. Bununla birlikte maalesef bu çabalarımızın karşılığını, sosyal demokrat belediyeciliğin temel ilkelerinden olan sosyal adaletin karşılığını alamamaktayız" denildi. 

Bunun en önemli göstergesinin belediyenin diğer birçok belediyeden farklı ve üstün kılan eşit işe eşit ücret ilkesinin kendileri için uygulanmayışı olduğu belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Biz, aynı sıralarda eğitim aldığımız, yıllar içinde benzeri mesleki tecrübeler edinip, şu anda aynı sorumluluk ve riskleri paylaştığımız ve aynı odalarda yan yana çalıştığımız meslektaşlarımızın aldığı ücretten çok daha az ücretlerle çalıştırılmak kaydıyla, çok daha düşük hayat standartlarında yaşamak zorunda bırakılmaktayız. Farklı birimlerde uygulanan mesai saatleri sebebiyle meslektaşlarımızdan erken gelip, geç çıkmaktayız. (45 saat zorunluluğu) Ayrıca, yemekhane hakkı İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tüm çalışanlarına verilmesi gereken temel haktır. Bizler, yemekhane hakkının da eşit bir şekilde, her çalışana verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bütün bunlar, meslektaşlarımızla aramızda bir sınıf farkı oluşturmakta, kurum içinde itibarsızlaşmamıza neden olmakta, mesleki onurumuzu zedelemektedir. 

Herkesin mesleki tecrübe ve emeğinin çok değerli olduğuna, emeğinin adilane şekilde karşılığının alınması gerektiğine inanıyoruz; bu bağlamda taşıdığımız mesleki unvanları almak ve sahip olduğumuz tecrübeleri edinmek için gerek bizler gerek de ailelerimizin yıllarca verdiği emek ve fedakârlıkların maddi ve manevi anlamda hak ettiği şekilde karşılığı bulmasını talep etmekteyiz."

Eylem, "Eşit işe eşit ücret", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları ve alkışlarla sona erdi.