29 Mart 2024 Cuma

İtalya'da kadınlar iki günlük greve hazırlanıyor: Elimizden alınan tüm alanları geri alacağız

İtalya’da Kadınlar 8 ve 9 Mart'ta grev yapacak. Geçtiğimiz yıl da etkili bir grev yapan İtalya'daki Non Una Di Meno (UNDM/Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) hareketi yayınladığı çağrıda, "Bir meydan okuyuş içerisindeyiz, isyanımızın sürelerini ve yerlerini çoğaltıyoruz: 8 Mart, bölgelerdeki küresel seferberlik günü ve 9 Mart grev günü olacak. Güvenlik gerekçesiyle elimizden her gün alınan tüm alanları geri alacağız" dedi.

İtalya'da feminist Non Una Di Meno (UNDM/Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) hareketi, bu yıl iki günlük greve hazırlanıyor. 8-9 Mart 2020'de gerçekleştirilecek grev için çağrı yayınlayan NUDM Roma, "Herkesin geleneksel bir şekilde grev yapamayacağının farkındayız, çünkü grev hakkı çoğumuzun elinden alındı! İş güvensizliği, kayıt dışı iş, işsizlik: kimse yalnız olmayı hak etmiyor! Bu yüzden herkesi greve katılmaya ve katılımlarını önümüzdeki günlerde yayınlayacağımız biçimlerde görünür kılmaya davet ediyoruz" çağrısı yaptı.

'ELİMİZDEN ALINAN TÜM ALANLARI GERİ ALACAĞIZ'
Non Una Di Meno (UNDM/Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) Roma çağrısında greve gitme amaçlarını şu ifadelerle açıkladı: 

"Bir meydan okuyuş içerisindeyiz, isyanımızın sürelerini ve yerlerini çoğaltıyoruz: 8 Mart, bölgelerdeki küresel seferberlik günü ve 9 Mart grev günü olacak. Güvenlik gerekçesiyle elimizden her gün alınan tüm alanları geri alacağız: Şehirlerimizi, iş yerlerimizi, okullarımızı, üniversitelerimizi ve evlerimizi. Bizi yalnızlıkla tecrit etmek isteyenlere rağmen, zamanımızı arzularımızla doldurmak ve birlikte ortak stratejiler oluşturmak için alt üst edeceğiz.

"Sıradan bir şeymiş gibi ele alınan ve her zaman affedilmez bir biçimde kadınların sorumluluğu olarak kabul edilen gündelik tecavüzlere ve kadın cinayetlerine karşı isyan ediyoruz.

"LGBT*QIA+ insanlarına karşı cinayete kadar varan sözlü ve fiziksel saldırılara, işe erişimde daha büyük zorluklara ve kendi kaderini tayin etme hakkının elinden alınmasına ve psikiyatrik hastalık olarak görülmesine isyan ediyoruz.

"Mahkemelerin taciz, istismar ve şiddeti bildiren kadınları suçlu ilan etmesine, hastanelerde bedenlerimize ve yaşamlarımıza özgürce karar vermemizin engellenmesine; toplumsal cinsiyet rollerini ve hiyerarşilerini meşrulaştırmaya hizmet eden okullara ve üniversitelere isyan ediyoruz.

"Dünyayı kar ve sömürü alanı olarak kavrananların bedenlerimize ve tüm canlı türlerine karşı uyguladıkları şiddete isyan ediyoruz.

"Günlük sömürü ve erkeklerden geleneksel olarak daha düşük ücretlerimizi sessizce kabul etmemizi amaçlayan iş yerinde bize işkence eden tacizlere karşı isyan ediyoruz.

"Sınırlarda ve gözaltı merkezlerinde tecavüz şiddeti ile bedenlerimize dayatılan ırkçılığa isyan ediyoruz."

'GREV KÜRESEL BİR AYAKLANMADIR'
Grevlerini feminist ve transfeminist grev olarak tanımlayan UNDM, grevin küresel bir ayaklanma olduğuna dikkat çekti. Dünyanın dört bir yanındaki savaşları hatırlatan hareket, grevi kadınlara yönelik uygulanan tecrit ve güç ilişkilerini kırma süreci olarak gerçekleştirdiklerini kaydetti. 

Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:

"Ortadoğu'daki savaş cephesindeki Kürt kadınları, Erdoğan, Trump, Rusya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan ataerkil, neoliberal ve otoriter köktendinciliğe karşı savaşıyor.

Latin Amerika ve Afrika, ekosistemlerin sömürülmesi ve yok edilmesi, doğal kaynakların ve canlı emeğin yağmalanması, kapitalist sömürgeleştirme adına milyonlarca insanın ezilmesi, çevresel yıkıma, IMF komutanlarına ve gerici hükümetlere karşı aylardır meydan okuyor. Hindistan'da kurumsal ırkçılığa meydan okuyanlar kadınlardır. Onlarla birlikte, İtalya'da ve Avrupa'da, grevi bir tecridi ve mevcut güç ilişkilerini kırma süreci olarak gerçekleştiriyoruz.

Feminist ve transfeminist grev, tek bir sesle konuştuğumuz andır. Dünyadaki her feminist isyanla ideal bir iletişimle, 8 ve 9 Mart'ta birlikte sokaklara çıkar ve gücümüzü ifade ederiz, böylece herkes yerli, kurumsal, ekonomik, medya ve yargı şantajından kaçma gücüne sahip olduklarını hissedebilir."

8 Mart'ta görünmez olma riski taşıyan iş ve yaşam koşullarına maruz kalan kadınları görünür kılmaya çalışacaklarını söyleyen UNDM hareketi, 9 Mart'ta ise hayatı durduracaklarını kaydetti. 

Açıklamada, "8'inde görünmez olma riski taşıyan iş ve yaşam koşullarına maruz kalanlara ses vereceğiz. Tüm şehirlerde görünmez olanı göstereceğiz. Aile içi şiddet ile iş yerinde şiddet arasında, babalarımızın, sevgililerimizin ve patronlarımızın bize dayattığı sömürünün, egemenlerin ve gelirlerimizin sefaleti arasında bir bağ olduğunu göstereceğiz. 9 Mart'ta, kategoriler ayrımı yapılmaksızın, bir kez daha feminist genel grevi ilan edeceğiz. Çapraz kollarımızla evde, fabrikalarda, hastanelerde, depolarda ve okullarda, ofislerde ve kantinlerde hayatı durduracağız" diye belirtildi.

'KAPİTALİST ATAERKİL ŞİDDETE SON VERMEK İSTİYORUZ'
Hareket taleplerini ise şöyle sıraladı: 

"Özgürlüğü ve özgürleşmeyi, kendimizi var edebileceğimiz bir geliri, bir Avrupa asgari ücretini ve evrensel refahını geri istiyoruz. Güvenli ve ücretsiz kürtaj, bakım ve sağlığa erişim istiyoruz. Yaşamlarımız, cinsiyetlerimiz ve cinsel tercihlerimiz üzerinde özerklik ve seçim özgürlüğü istiyoruz. Bakım işlerinin yükünü yeniden dağıtmak istiyoruz.

"Korkusuzca istediğimiz her yere gidebilmek, hareket etmek, ırkçı ve kurumsal şiddete karşı durmak için özgür olmak istiyoruz. Güvenlik yasalarının kaldırılmasını ve kimlik belirleme ve sınır dışı etme merkezlerinin kapatılmasını istiyoruz. Avrupa'da şartsız ikamet izni istiyoruz; ikamet, iş ve aile ilişkileri arasındaki bağı koparmak istiyoruz; İtalya'da doğan ve yetiştirilenler için vatandaşlık istiyoruz. Bu düzensiz topluma ve gezegeni yok eden bu kapitalist ataerkil şiddete son vermek istiyoruz."

'KİMSE YALNIZ OLMAYI HAK ETMİYOR'
Yapmak istedikleri grevin geleneksel grev olmadığının altını çizen UNDM Roma, "Herkesin geleneksel bir şekilde grev yapamayacağının farkındayız, çünkü grev hakkı çoğumuzun elinden alındı! İş güvensizliği, kayıt dışı iş, işsizlik: kimse yalnız olmayı hak etmiyor! Bu yüzden herkesi greve katılmaya ve katılımlarını önümüzdeki günlerde yayınlayacağımız biçimlerde görünür kılmaya davet ediyoruz. 8 ve 9 Mart günlerinde biyolojik saat söyleminden çıkarak, feminist zamanlar yaratacağız, dışlandığımız bütün alanları geri alacağız! Daha önce de söylediğimiz gibi ve söyleyeceğimiz gibi: eğer hayatlarımızın bir değeri yoksa, grev yaparız!"