4 Mayıs 2024 Cumartesi

İnşaat işçileri umudu büyütüyor

"Umudu büyütüyoruz" dayanışma gecesinde katledilen işçilerin anılarına söz veren İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş, inşaat iş kolunda örgütlenmedik alan bırakmayacaklarının sözünü verdi. Gecede, birleşik mücadele ve dayanışma çağrısı yapıldı.

İş cinayetlerinin en çok yaşandığı iş kolu olan inşaat sektöründe mücadele yürüten İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş, inşaat işçileriyle dayanışma konseri düzenledi. Başka kentlerden gelerek inşaat sektöründe çalışan işçiler barınma ve beslenme sorunları yaşıyor. Dayatılan kölelik koşulları nedeniyle inşaat işçilerinin 'kader' diye mahkum edildiği sistemde, iki sendika işçilerle dayanışma konseri düzenleyerek, hem dayanışmayı yükseltti hem de inşaat işçilerine moral kazandırdı.

Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konserde, birleşik mücadele ve dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. "Umudu büyütüyoruz" şiarıyla düzenlenen etkinlik salonuna "Direniş ve dayanışma yaşatır", "Artık yeter gasp edilen haklarımızı istiyoruz", "Yaşasın 1 Mayıs" ve "1 Mayıs şehitlerini anıyoruz" yazılı pankartlar asıldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm, Birleşik İşçi Hareketi (BİH), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Alınteri, Partizan, çok sayıda siyasi parti ve demokratikleşme kitle örgütü inşaat işçileriyle dayanışma etkinliğine etkinliğe katıldı.

Başta inşaat sektörü olmak üzere iş cinayetlerinde katledilenler anısına yapılan saygı duruşuyla etkinlik başladı.

'İŞÇİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKILA BAKILA GELECEĞİ ÇALINIYOR'
İnşaat-İş Örgütlenme Uzmanı Deniz Gider, küçük maliyet hesapları nedeniyle iş cinayetlerinde başı çeken bir iş kolunda örgütlenme çalışması yürüttüklerini belirtti. "Bu iş kolunda; tahta kurulu yatakhaneler, berbat yemekler, insanlık dışı çalışma koşulları, her türlü aşağılanma adeta kader olarak dayatılır. Ücretler eksik yatırılır, çünkü sigorta primlerinden kaçırılır. Dolayısıyla işçinin gözünün içine bakıla bakıla geleceğinden çalınır" diyen Gider, hiçbir denetim, kural ve kaidenin olmadığının altını çizdi.

'İNŞAAT PATRONLARI EN ZENGİNLER LİSTESİNDE'
Devletten aldıkları güçle işçinin emeğini sömüren patronların yasal olan hakları dahi işçilere ödemek istemediğini söyleyen Gider, inşaat sektöründe yaşanan bu vahşi çalışma koşullarının asıl nedeninin kaynağının örgütsüzlük olduğuna dikkat çekti. Gider, bu alanın klasik bir örgütlenme alanına benzemediğini ekledi. Gider, şöyle açıkladı: "İşçi sirkülasyonun hızlı olduğu, kalıcılığın neredeyse mümkün olmadığı bu iş kolunda örgütlenmeye çalışan iki sendika olarak derdimiz de tek başına üye sayısını arttırmak değildir. Esas derdimiz; ulaşabildiğimiz işçi kardeşlerimizde gittikleri her yere örgütlenme bilincini taşımalarını bir reflekse dönüştürmeleridir. Bu orman kanunlarına karşı birlikte hareket edecek bir karşı duruş oluşturmalarını sağlamak ve bunu giderek bir kolektif sınıf tutumuna dönüştürmeleridir. Yıllardır büyük zorluklarla yürüttüğümüz çalışmalarla iş kolumuzda bu yönde önemli bir birikim oluşturduğumuza inanıyoruz. Temas ettiğimiz her işçi kardeşimiz daha sonra gittiği her şantiyede sendikalarımızın varlığını, bilincini taşıyan doğal bir örgütçü haline gelebiliyorsa bu emeklerimizin yarattığı karşılığın somut ifadesidir."

'FİNANS ŞEHİR ŞANTİYESİNE ALINTERİMİZİ KOYDUK'
Sendikal örgütlenmeyi cebinde beş kuruş olmadan yürüten sınıf neferleri olduklarını dile getiren Gider, şöyle devam etti: "Tekin Arslanların, Hasan Oğuzların, Serdar Benlerin, Erol Ekicilerin, Duran Baysalların, İsmet Demirlerin ve Necmettin Giritlioğlullarının şantiyelerdeki ayak izlerini takip ederek onların attığı temellerin üzerine yeni tuğlalar koyuyoruz. Bu tuğlaların en önemlisini Finans Şehir şantiyesinde iki sendika olarak emeğimizi, alınterimizi, özverimizi birbirine kattığımız ortak çalışmayla koyduk. Hiçbir grup çıkarı gütmeden, iş kolumuzdaki kölelik koşullarına karşı örgütlenme bayrağını daha yukarı çıkarmanın esas alındığı bu çalışma, sınıfın birleşik mücadelesinde de yol gösterici olsun istiyoruz. 1 Mayıs'a giderken de böyle bir emek birliğinin adımlarını atmamızın gururunu taşıyoruz."

'DAYANIŞMANIN GÜCÜ YÜREĞİMİZDE TAŞIYACAĞIZ'
Dayanışmanın önemine vurgu yapan Gider, "Söz veriyoruz; girmediğimiz şantiye kalmayacak! Söz veriyoruz; inşaat iş kolundaki orman yasalarını haklı ve meşru mücadelemizle, örgütlenme adımlarımızla değiştireceğiz! Söz veriyoruz; bu iş kolunda maliyet hesapları nedeniyle alınmayan önlemler yüzünden kanımızın akmasına izin vermeyeceğiz! Söz veriyoruz; Hasanların, Tekinlerin, Serdarların, Erolların, İsmaillerin, Gazi Gürayların, Tayfun Benolların, İsmet Demirlerin, Duran Baysalların emekleri, sınıf tutkularıyla adımladıkları o şantiyeleri mücadelemizin kaleleri haline getireceğiz. Bu salondaki dayanışmanın gücünü hep yüreğimizde taşıyarak" diye konuştu.

Gider'in konuşması, "İnşaat işçisi köle değildir" sloganıyla karşılandı.

Konuşmanın ardından iki sendikanın yürüttüğü mücadeleyi anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. İş cinayetlerinde katledilen işçilerin fotoğrafları alkışlarla karşılandı.

İnşaat işçileriyle dayanışma etkinliğinde Mikail Aslan, Apolas Lermi ve Nuray Balık sahne aldı.