27 Nisan 2024 Cumartesi

'Hapishanelerde önlem yok, yaşam hakkı ihlal ediliyor'

İHD, ÇHD, ÖHD ve MED TUHAD-FED, hapishanelerde koronavirüs salgının ardından yaşananlara ilişkin rapor hazırladı. Bir çok hapishanede salgına karşı önlemler alınmadığı, tutsakların sağlık ve hijyen ihtiyaçlarının giderilmediğine dikkat çekildi. 5 tutsağın ölüm orucunda olduğu belitilen raporda, tutsakların taleplerinin kabul edilerek tahliye edilmesi istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Çağdaş Hukukçular Derenği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Türkiye hapishanelerinde koronavirüs salgını ve ardından yaşananlara ilişkin hazırladıkları raporu açıkladı. Raporda öneriler de yer aldı.

Dünya genelinde çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği koronavirüsün Türkiye'de 2 bin kişinin ölümüne neden olduğu hatırlatılan raporda, Adalet Bakanlığının, önlem alınması gereken alanların başında gelen hapishanelere yönelik gerekli önlemleri almadığı belirtildi.

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), BM başta olmak üzere uluslararası örgütlerin tüm tutsakların serbest bırakılması yönünde çağrı yaptığı anımsatılarak, çıkarılan infaz paketiyle politik tutsakların ölüme terk edildiği kaydedildi.

İnfaz düzenlemesi ile çok sayıda tutuklunun serbest bırakıldığı ifade edilerek, hala hapishanelerin büyük risk altında olduğuna dikkat çekildi.

'HERKES EŞİT ERİŞİM HAKKINA SAHİPTİR'
Raporda, sağlığa erişim hakkına dair temel ilke ve düzenlemelere yer verilerek, "cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler, yasal statülerine bakılmaksızın, aynı kalite ve standartta, ülke genelinde mevcut, kapatılmamış olan kişilere sağlanan tıbbi bakıma eşit erişim hakkına sahiptir" denildi.

AİHM'in yerleşik içtihatlarına göre, "Devlet bir kişinin insan onuruna saygı ile bağdaşır koşullarda alıkonulmasını güvence altına almak zorundadır ve kişiye uygulanan tedbirin infazında izlenecek tutum ve yöntem, kişiyi tutuklamanın doğasında kaçınılmaz olarak var olan ıstırap düzeyini aşan bir yoğunlukta sıkıntı ve zorluğa maruz bırakmamalıdır" şeklindeki kararı da hatırlatıldı.

AİHM'in tüberküloz, hepatit ve HIV / AIDS gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasının, özellikle de hapishane ortamında bir halk sağlığı sorunu olduğu yönünde tespitte bulunduğu anımsatılarak, "Bu konuda Mahkeme, tutukluların cezaevine kabul edildikten sonraki makul bir süre içinde salgın hastalığın tarama testlerine ücretsiz erişebilmeleri gerektiğini savunmuştur" denildi.

AİHM'in uygun donanıma sahip ve hijyenik sıhhi tesislere erişimin, mahpusların kişisel haysiyet duygusunu korumak için büyük önem taşıdığına karar verdiği hatırlatıldı.

AİHM'in tutsaklar verilen gıdaların açıkça yetersiz olduğu durumlarda, bunun kendi başına Sözleşme'nin 3. Maddesi (işkence yasağı) uyarınca bir sorun doğurduğu yönünde karar verdiği vurgulanarak, AİHM'in, mahpuslara sunulan yiyeceklerin cezaevi doktoru ve yetkili Devlet makamları tarafından düzenli olarak denetlenmesi ve mahpuslara günde üç öğün servis edilmesi ve standart veya yetersiz olmaması gerektiğini savunduğunun altı çizildi.

MED TUHAD-FED, İHD, ÖHD ve ÇHD, hapishanelere yaptıkları ziyaretler, hapishanelerden gelen mektup ve fakslar ile tutsakların aileleri ile yaptıkları telefon görüşmelerinde aktardıkları bilgiler üzerinden hapishanelerde yaşananlara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

-Temizlik malzemesi ve dezenfektan sıkıntısı var. Bir çok hapishanede bu ürünlerin kantinden alamadıkları ya da faiş fiyata almak zorunda kaldıkları aktarılmıştır. 

-Mapuslara idare tarafından eldiven, maske, dezenfektan ve kolonyağı verilmiyor, kantinde de geçmişe nazaran bunların fiyatı artmış durumda.

- Hapishanelerin büyük kısmı salgın nedeniyle hala dezenfekte edilmemiş durumda.

- Bir çok hapishanede mahpuslar revire çıkarılmadıklarını ancak ilaçlarının verildiğini verildiğini, tansiyon hastası olan mahpusların koğuşların önündeki alanda tansiyonlarının ölçüldüğünü aktardı.

-Tüm hapishanelerde hala açık ve kapalı görüşler ile avukat görüşleri yaptırılmıyor.

YAŞAMLARI TEHLİKEDE OLAN HASTA TUTSAKLAR
Son infaz düzenlemesinde hasta tutsaklar arasında da ayrımcılık yapıldığı ve TMK kapsamında olanların düzenleme dışı bırakıldığı hatırlatılan raporda, salgının yaşamlarını tehlikeye sokacağı hasta tutsaklara ilişkin ise şu bilgiler yer aldı: 

-İki elini kaybetmiş ve Koah ile tüberküloz hastalıkları olan 32 yaşındaki Ergün Aktaş 2011 yılından beri hapistedir. Metris R Tipi Hapishanesi'nde Ergün Aktaş ile birlikte bulunanlar; biri boynundan aşağısı tutmayan ve yatağa bağımlı olan Abdullah Turan, diğeri ise %98 engelli raporu bulunan, trafik kazası sonucu belden aşağısı tutmayan Serdal Yıldırım'dır. Beline takılan platinler kaydığı için yeniden ameliyat olması gereken Serdal Yıldırım'ın ameliyatı hapishane koşullarında yapılamıyor. Serdal Yıldırım vücudunun birçok fonksiyonunu kullanamamaktadır ve tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdürmektedir. Üç hasta mahpus aynı hücreyi paylaşmaktadır. Üç mahpus da hayatlarını idame ettirmek için birbirlerine muhtaç durumdalar ve Adli Tıp Kurumu her üç mahpus için de ayrı ayrı yardımsız yaşayamayacaklarına ilişkin raporlar vermiştir.

-İzmir Menemen R Tipi Kapalı Hapishanesi'nde bulunan Ahmet Sılık 75 yaşındadır. Kısmi felç geçirmiş, konuşması tutulmuş ve sağ tarafı tutmaz hale gelmiştir. Bacağını sürükleyerek, duvarlara tutunarak yürüyebiliyor. Bu nedenle unutkanlık, sinirlilik, dengesizlik hali oluşmuştur. Ayrıca yüksek tansiyon, prostat hastalığı vardır ve beynine giden 3 damarında tıkanıklık olduğu bilgisi verilmiştir. Ailesini tanıyamaz duruma gelen mahpus için; hapishanede yaşamını sürdüremeyeceğine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu mevcuttur.

-Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde bulunan Abdullah Kalay    Wernice Korsakoff hastasıdır. İki kez anjiyo olmuştur. Kalbinin sadece %30'u çalışmaktadır. Hapishanede yaşamını sürdüremeyeceğine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu mevcuttur.

-İskenderun T Tipi Kapalı Hapishanesi'nden kalan Sıddık Güler 1940 doğumludur. Kalp rahatsızlığı, hipertansiyon, iltihaplı eklem romatizması ve son zamanlarda artan diz ağrıları ve morluklar gibi rahatsızlıkları vardır. Romatizma ilerlediği için tekerlekli sandalye kullanmaktadır. İleri yaşta bir hastadır.

-Sincan 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi'nde kalan Medeni Tarlan kolon kanseri ameliyatı olmuş, kemoterapi ve ışın tedavisi görmüştür ve tedavi süreci devam etmektedir. Aynı zamanda bacağında damar tıkanıklığı vardır.

-Afyon 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan Menduh Kılıç tarafından 30.03.2020 tarihinde İHD Genel Merkezi'ne gönderilen mektupta; hastalığının hayatı risk teşkil ettiğini ve özellikle bu Covid-19 nedeniyle risk grubunda olduğunu, hastalığının ilaçlara çok dirençli kronik resisten akciğer TBC (Tüberküloz) olduğunu, bu hastalıktan dolayı sol akciğerinin 2/3 ameliyatla alınmış olduğunu, aynı akciğerinde tehlikeli mantar enfeksiyonu bulunduğunu ve aynı akciğerinde leke tespit edildiğini ve bu lekeden parça alınıp biyopsi yapılması gerektiğini bunun da İstanbul Yedikule Göğüs Hastanesi yapabileceğini, sağ akciğerinde de bu hastalıktan dolayı ciddi tahribat oluştuğunu, ileri derecede astım ve KOAH hastası olması nedeniyle şu an solunum cihazına bağlı yaşamını idame ettirmek zorunda kaldığını; kronik faranjit, mide reflüsü ve bu hastalıktan kaynaklı yemek borusunda ciddi tahribat olduğunu, sol bacağımda kist olduğunu, kronik alerji olduğunu, tüberküloz tedavisinin yarım kalması nedeniyle özellikle son birkaç haftadır sürekli öksürdüğünü ve boğazından kan geldiğini, nefes almakta çok ciddi olarak zorlandığını, boğuluyor gibi olduğunu; boğaz yanması, halsizlik, vücutta uyuşma, şişme, sık sık baş dönmesi gibi ciddi rahatsızlıkların başladığını, 28 yıldır hapishanede olduğunu, cezasının infazının ertelenmesi için Adalet Bakanlığı'na ve Afyon Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğunu, Afyon Cumhuriyet Başsavcılığından ret cevabı geldiğini, Bakanlıktan henüz cevap gelmediğini belirmiştir. 

'ÖLÜM ORUCUNDAKİ 5 MAPUSUN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN'
Raporda, çeşitli hapishanelerde tutsakların ölüm orucu eylemi yaptığı da hatırlatılarak, bağışıklık sistemi zayıflayan tutsakların büyük risk altında olduğuna dikkat çekildi.

İzmir Kırıklar 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nde Mustafa Koçak'ın adil yargılanma talebiyle 293 gündür, Av. Aytaç Ünsal Burhaniye T Tipi Hapishanesinde 78 gündür, Av. Ebru Timtik ise Silivri Kapalı Hapishanesinde 109 gündür adalet talebiyle ölüm orucu eylemini sürdürdükleri kaydedildi.

İzmir Şakran Kadın Hapishanesinde Didem Akman ile İzmir Şakran 1 No'lu T Tipi Hapishanesinde bulunan Özgür Karakaya'nın da adalet talebiyle 61 gündür ölüm orucu direnişinde oldukları belirtilerek, "Ölüm orucu yapan siyasi mahpusların bir an evvel tahliye edilmesi ve ölüm orucu taleplerinin yerine getirilmesi gerekmektedir"

Raporun son kısmında ise şu önerilere yer verildi:

•Ağır hasta mahpusların salgın hastalık durumunda ciddi risk grubunda bulunması nedeniyle serbest bırakılarak infazlarının ertelenmesini, tutuklu olanların serbest bırakılmasını,

• Virüsün özellikle 60 yaş üstü kişilerde ölümcül etkisi göz önünde bulundurularak 60 yaş üstü mahpusların tedbiren serbest bırakılarak infazlarının ertelenmesini, tutuklu olanların serbest bırakılmasını,

• Hamile ve çocuklu kadınların, çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek serbest bırakılmaları ve infazlarının ertelenmesini,

• Çocuk tutukluların bir an önce serbest bırakılmasını,

• Adil yargılanma talebiyle ölüm orucu eyleminin 293. gününde bulunan Mustafa Koçak, 109. gününde bulunan Av. Ebru Timtik ve 78. gününde bulunan Av. Aytaç Ünsal'ın salgın hastalık durumunda ciddi risk grubunda bulunması nedeniyle taleplerinin kabulü ile serbest bırakılmasını,

• Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kullanılarak suçlanan siyasi tutukluların (Milletvekileri, Belediye eşbaşkanları, belediye meclis ve il genel meclis üyeleri, Avukatlar, Gazeteciler, İnsan hakları savunucuları, aydın ve yazarlar, aktivistler, sendikacılar, öğrenciler gibi) bir an önce serbest bırakılmasını,

• Tutuklamanın istisna olduğu gerçeğinden hareketle tüm tutukluların durumlarının dosya üzerinde incelenerek suç tipine göre değerlendirme yapıp tahliye veya ev hapsi benzeri adli kontrol tedbirlerine başvurulmasını,

• 5275 sayılı İnfaz Kanunun infazda eşitlik ilkesi göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesini,

• Mahpusların hak mahrumiyetine sebep olacak (şartla infaz süresinin uygulanması, görüş hakkı, sevk hakkı gibi) disiplin cezalarının uygulanmasından vazgeçilmesini savunuyoruz,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; savunma hakkı göz önünde bulundurularak avukat müvekkil görüşmesinin, sadece pandemi döneminde sınırlı kalmak suretiyle, telefon görüşmesi ile sağlanmasını,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; Koronavirüs (Covid- 19) ile ilgili bütün kaynaklarda virüsün yayılmasını engellemek için kişisel hijyeni sağlamanın önemine dikkat çekilmektedir. Hapishanelerde mahpusların sağlıklarının korunabilmesi, bulundukları alan ve kendi kişisel temizliklerini sağlayabilmeleri için, acilen temizlik malzemelerinin kendilerine ücretsiz verilmesi ve parası olmayan mahpusların da temizlik ürünlerine erişimi sağlanmalıdır. Hapishanelerde de çevresel ve kişisel hijyenin sağlanması için gerekli önlemleri almak hastalığın yaygınlaşmasını önlemek için azami özen göstermek hapishane idarelerinin ve devletin temel sorumluğudur.

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; hapishanelerdeki banyo, tuvalet gibi ortak alanların her gün dezenfekte edilmesi,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; mahpusların yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesinin sağlanması, vitamin takviyesi yapılması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; risk grubunda ve kişisel hijyenlerini sağlamakta yetersiz olan kronik hasta, engelli, yaşlı, çocuklu, hamile mahpusların adli kontrol yoluyla cezalarının ertelenmesi sağlanana kadar, kalabalık koğuşlar yerine kapasitesi ve hijyen koşulları uygun ortamlarda tutulması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği'nin önerileri ve uyarıları dikkate alınarak hapishanelerde görev yapan tüm personelin bilgilendirilmesi, atılması gerekli olan adımların ve uyulması gerekli olan kuralların belirlenmesi, mahpusların iletişim araçlarına erişimlerindeki kısıt dikkate alınarak ilgili personel tarafından bu bilgilerin paylaşılması, aynı zamanda bu bilgileri içeren broşürlerin hazırlanıp mahpuslarla paylaşılması ve telefonla görüş hakkının her mahpusa haftada en az iki kere olacak şekilde uygulanması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; hapishane içine girecek kişilerin salgını önlemek için uyması gereken hijyen kuralları ve alması gereken önlemler konusunda bilgilendirilmesi, mahpuslarla temasın söz konusu olduğu durumlarda bu önlemlerin yanı sıra uygun ortam ve koruyucu malzemeler sağlanması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; Sağlık çalışanları başta olmak üzere mahpuslarla temas eden tüm çalışanlara koruyucu giysi ve malzeme temin edilmesi, özellikle risk grubunda olan çalışanlar başta olmak üzere tüm hapishane çalışanları için çalışma koşullarını da kapsayacak şekilde gerekli önlemlerin alınması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; Kurumda düzenli ve yeterli sayıda sağlık personelinin bulunması (sayının arttırılması),

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; tüm mahpus, hapishane çalışanı ve mahpus yakınlarından olası belirtiler gösteren kişilerin testlerinin hızlı ve güvenilir şekilde yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; görüşlerin yapıldığı alanlarda mahpusların görüş haklarını ihlal etmeyecek şekilde hızla önlemlerin artırılması ve alanların sıklıkla dezenfekte edilmesi, mahpusların yakınlarıyla haberleşebilmesi için imkanların arttırılması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; hapishanelere yakın yerlerde bulunan hastanelerde ve mahpuslara sağlık hizmeti verilen sağlık kurumlarında uygun – yeterli sağlık hizmeti verilebilmesi için gerekli önlemlerin alınması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; mahpusların sağlık kurumlarına ve hastanelere ring araçlarıyla değil; daha hijyenik ve sağlığa uygun araçlarla taşınması,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; Sağlık gerekçesiyle alınacak önlemlerin mahpusların temel haklarını ihlal etmeyecek şekilde uygulanmasına özen gösterilmesi,

• Mahpuslar hapishanelerden tahliye edilinceye kadar; hapishanelerde corona virüs salgını ile ilgili alınan/alınacak önlemler, karantina uygulamaları ile mahpusların sağlık durumları konusunda başta mahpusların aile ve avukatları olmak üzere kamuoyunun düzenli olarak bilgilendirilmesi zorunludur.

• İmralı Hapishanesi de dahil olmak üzere Türkiye'deki tüm hapishanelerde alınmış olan tedbirlerin standartlara uygun olup olmadığı konusunda, (çok ciddi sayılabilecek hak ihlalleri iddiaları olduğu gözetilerek) kamuoyunun bilgilendirilmesi için, aralarında hukukçuların, insan hakları örgütleri ve hükümet temsilcilerinin de bulunduğu bir heyetin kısa süre içerisinde oluşturularak incelmelere başlamaları gerekmektedir.

• Koronavirüs salgını nedeniyle aile ve avukatları ile görüşmeleri yasaklanan veya kısıtlanan tüm mahpuslara tanınmış olan 20 dakika yakınları ile telefonla görüşme hakkı, İmralı Hapishanesinde bulunan mahpuslara da sağlanmalıdır.

• Kurumlarımıza yapılan başvurular ve iletilen bilgiler sınırlı olup bu bilgi ve iddialar etkili bir şekilde soruşturulmalıdır."