6 Mayıs 2024 Pazartesi

Günün kitabı: 47'liler

Füruzan'ın 47'liler romanı, modernleşmeye sağlam ve köklü bir eleştiri olduğu kadar geleneksel kadınlığa da itirazdır. Anlatının merkezinde "aile" kurumu durur. Füruzan, tüm roman boyunca bu cinsiyetçi kurumu masaya yatırır ve özellikle de kadınlar için nasıl bir mutsuzluk ürettiğini anlatır.

Füruzan'ın 47'liler, 12 Mart faşist darbe günleri ile modernleşme sürecine yönelik eleştiri ve yüzleşme romanıdır. 12 Mart'ın halkların üzerine çöken kâbusu, ana karakter Emine ve yoldaşları üzerinden çok iyi resmedilir. Darbe dönemi romanlarından farklı kılan ise yılgınlık ve tükenmişliğin merkeze alınmamasıdır. Aksine her haliyle insan okurun karşısına çıkarken, ana karakter Emine şahsında öne çıkan ise 12 Mart rejimine teslim olmayan bir iradedir.

47'liler "modernleşme"ye sağlam ve köklü bir eleştiridir. Bunu da Emine'nin annesi Nüveyre öğretmen karakteri üzerinden yapar.  Ancak romanın bir özelliği daha vardır; 47'liler aynı zamanda bir kadın romanıdır. Emine, ablası Seçil, annesi Nüveyre, ev işleri için yanlarına aldıkları kız çocuğu Kiraz ve nenesi Leylim, İclal öğretmen ve diğer kadın karakterler.

Sadece kadın karakter yoğunluğu olduğu için, bu roman aynı zamanda 60'lardan 70'lere uzanan Türkiye'nin kadınlarını anlatır.  Bu anlatının merkezinde "aile" kurumu durur. Füruzan, tüm roman boyunca bu cinsiyetçi kurumu masaya yatırır ve özellikle de kadınlar için nasıl bir mutsuzluk ürettiğini anlatır. O "kutsal eşiği" aşamayan Seçil'in intiharı, evlilik kurumunun kadınlar için bir mezar haline geldiğini gösteren çarpıcı bir örnektir.

Romanın ana karakteri; Emine Semra Kozlu.

Çocukluğu Erzurum'da geçer. Annesi Nüveyre ilkokul öğretmenidir, babası Selahattin başöğretmen. Ablası Seçil ve kardeşi Kubilay vardır.

Devrimci fikirlerle üniversitede tanışır. Ancak itiraz etmeyi, geleneksele hapsolmamayı çocukluğunda öğrenir. Füruzan, Emine karakteri üzerinden kadınlara bir rol modeli sunar. Emine, "kutsal eşiği" aşmış, özgürlük yolunda ilerlemektedir. O'nu tüm okurun sevmesi, desteklemesi için çaba sarf eder. Zayıflıklarını da gösterir ama Emine'nin aldığı ayağa kalkma cesaretini tüm kadınlara vermeye çalışır gibi yazar. Elbette Emine bu tercihinin bedelini de ödemek zorunda bırakılır. Ablası Seçil ise "kutsal eşiği" aşamayandır, tercihlerini cinsiyetçi roller belirler. Evlilik tapınağına köle olmayı seçer.

"Kadınlığımın tadını varlıklı olursam çıkarabilir, yaşayabilirim sandım" diyen Seçil'in beklediği gibi olmaz ve yaşamaktan vazgeçer. Emine ise yaşamakta ısrar eder. Füruzan, okurlara, özellikle de kadınlara, "yaşamakta ısrar edilmesi"ni hatırlatır.