2 Mayıs 2024 Perşembe

Gardiyanlardan tutsaklara tehdit: Ölürsek sizi de yanımızda götüreceğiz

Tedavileri engellendiği için risk altında olan hasta tutsakların koronavirüs salgınıyla birlikte her an ölümle yüzyüze olduğunu kaydeden yakınları, kamuoyunun ses çıkarmasını istedi. "Kendimizden çok onlar için endişeliyiz" diyen aileler, gerekli adımların bir an evvel atılarak tedavileri önündeki engellerin kaldırılmasını ve tutsakların tahliyesini istedi.

Kişisel alan ve hijyenin bulunmadığı kapalı kurumlar olan hapishanelerde koronavirüse karşı önlemler alınmıyor. Türkiye'deki hapishaneler mevcut kapasitelerinin ise üzerinde fazla bir nüfusa sahip.

Sağlık sorunu olmayan tutsaklar dahi ciddi problemleri yaşamasına neden olan hijyensiz hapishane ortamı hasta tutsakları ölümle burun buruna getiriyor. Koronavirüs salgının gündeme gelmesiyle birlikte hak savunucuları, sağlık emekçileri, hukukçular ve demokratik kitle örgütleri ile siyasi partiler başta hasta tutsaklar olmak üzere, tutsakların derhal tahliye edilmesi çağısında bulundu. Ancak devlet özellikle siyasi tutsaklar için herhangi bir adım atmadı.

Hapishanenin hali hazırdaki koşulları nedeniyle zaten tedavisi engellenen hasta tutsaklar için endişelenen yakınları, "Kulağım telefonda, kötü bir haber gelecek diye" korkuyorum dedi. Hasta tutsak Abdullah Ongullu, İsmet Akın ve İdris Başaran'ın ailesi tedavi önündeki engellerin kaldırılmasını ve derhal tahliyelerini istedi.

'ŞU ANKİ KOŞULLARDA BİLE YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİL'
ETHA'ya konuşan Abdullah Ongullu'nun annesi Suphiye Ongullu, Afyonkarahisar Yüksek Güvenlikli Hapishanede tutulan oğlunun maruz kaldığı işkenceleri aktardı. Arama esnasında marş ve ayakta sayımın dayatıldığını ve çok ağır baskıların olduğunu söyleyen Ongullu, "Bu kadar baskı var, yeni nakillerde oluyor. Zaten çok kalabalık bir hapishane, koğuşun mevcut sayısı giderek kalabalıklaşıyor. Oğlum 26 yıldır hapiste. Şu anki koşullarda bile yaşaması mümkün değilken salgın hapishaneye geldiği durumda yaşamını sürdüremez" dedi.

Ongullu'nun kardeşi Zeynep Ongullu ise Cuma akşamı yaptıkları telefon görüşmesini şöyle aktardı: "Hapishane bilgi vermemiş kendilerini korumaya çalışıyorlarmış. Ağabeyim yüzde 90 engelli, kronik hastalığının yanında şeker hastası. Kaldığı koğuş çok kalabalık, virüsün bulaşma riski çok yüksek. Endişeliyiz."

'VİRÜSÜN OĞLUMA BULAŞMA İHTİMALİ YÜZDE 99'
Bursa H Tipi Hapishanesinde tutulan oğlu İdris Başaran ile Çarşamba günü görüştüklerini söyleyen baba Mehmet Emin Başaran, "Oğlumun hastalığı çok kritik. Virüsün İdris'e bulaşma oranı yüzde 99, bronşit, astım ve çok sayıda hastalığı var. 200 küsur raporu var. Yıllardır oğlum için mücadele ediyorum, herhangi bir sonuç alamadım. Umudumuz bir an önce tahliye edilmesi, tedavi olması. Özellikle salgın koşullarında tahliye edilmeleri lazım. Kulağım telefonda kötü haber gelecek diye korkuyorum" ifadelerini kullandı.

'HAPİSHANE KOŞULLARI NEDENİYLE BİR SALGIN HEPSİNİ KAPSAR'
Hijyen koşullarına uymadıkları için uyarılan gardiyanların tutsaklara, "Biz ölürsek sizi de beraberimizde götüreceğiz" dediğini aktaran Diyarbakır D Tipi Hapishanesinde İsmet Akın'ın kardeşi Gazi Akın da bir an önce gerekli adımların atılmasını istedi. Akın, "Ağabeyimin anlattıklarına göre, hapishanede dezenfekte namına bir şey yok. Ne gardiyanlar ne çalışanlar ne de mahkumlar eldiven ya da maske kullanmıyor. Çok tedirginiz çünkü cezaevlerinde en ufak bir salgın hepsini kapsar. Havalandırma ve güneşlendirme çok kısıtlı. Biz kendimizden çok ağabeyim için korkuyoruz" diye konuştu.

'HERKESİN TUTSAKLAR İÇİN SES ÇIKARMASI LAZIM'
Özellikle salgın günlerinde herkesin yüzünü hapishanelere dönmesini ve tutsaklar için ses çıkarmasını isteyen Akın, şu çağrıda bulundu: "Birçok ülkede hapishanelerde tahliye var ancak Türkiye'de yok. Hapishanede yatanlar insan, suçu ne olursa olsun. Herkesin ses çıkarması lazım."