25 Nisan 2025 Cuma

Eğitim Sen: Anadilinde eğitim önündeki tüm engeller kaldırılmalı

21 Şubat Dünya Anadili Günü'ne ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen, "Farklı anadili ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 21 Şubat Dünya Anadili Günü sebebiyle Ankara'da bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, anadilin toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Eğitimin, toplumsal adaletin ve eşitliğin sağlanması bağlamında temel bir hak olduğunu vurgulayan Irmak, "Eğitim hakkının kamusal bir ilke olarak gerçekleşebilmesi için dil, din, ırk, etnik köken, cinsiyet, coğrafi bölge, politik görüş temelli her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması zorunludur. Dolayısıyla anadilinde eğitim hakkı temel bir haktır. Anadili toplumun egemen dilinden farklı olan çocukların ve yetişkinlerin eğitim haklarından yararlanabilmeleri için, kendi dillerinde eğitim görme haklarının korunması gerekmektedir" dedi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 1999 yılında aldığı kararla 21 Şubat'ı, "Uluslararası Anadili Günü" olarak kabul ettiğine işaret eden Irmak, "Tekdilli yaşamın ve eğitimin egemen kılındığı toplumlarda devletin resmi dili, gündelik yaşamda ve eğitimde tek dil olarak hayata geçirilmeye çalışılır. Diğer halk dillerinin terk edilmesi ve çocukların çoğunluğun dili olan resmi dili öğrenmeleri sağlanır. Anadilinin dışında ikinci bir dili öğrenen çocukların birinci dili de belleklerinden eksiltilir" ifadelerini kullandı.

'MİLYONLARCA ÖĞRENCİ ANADİLİNDE EĞİTİM HAKKINDAN MAHRUM'
Tek dil dayatmasının çocuklar üzerinde telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açtığını, dilsel, eğitsel ve toplumsal eşitsizlikleri arttırdığını belirten Irmak, şöyle devam etti: "Türkiye'de yakın bir zamana kadar anadilinde eğitim hakkının tartışılması bir yana, resmi dil dışındaki dillerin varlığı dahi inkar edilmiştir. Uzunca bir süre hakim dil dışındaki diğer diller 'var olmayan dil' ya da 'bilinmeyen dil' olarak anılmıştır. Kürtçe, Arapça, Çerkezce, Lazca dilleri baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalmıştır. Bugün milyonlarca öğrenci hala anadilinde eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır. Bilimsel çalışmalar, anadilleri üzerinde eksiltici etkisi olan bir eğitime maruz kalan çocukların eğitim düzeyinin düşük olduğunu göstermektedir."

Anadilinde eğitim alamayan öğrencilerin, anadili Türkçe olan çocuklara göre oldukça dezavantajlı olduğunu ifade eden Irmak, "Akademik başarılarının gelişebilmesi açısından aralarında yıllarca fark oluşmaktadır. Ayrıca okuma yazmaya geç başlama ve akademik becerilerin daha geç kazanılması, öğrencilerde sınıf tekrarı ya da okul terki gibi sonuçlara yol açarak eğitim hakkına erişimi engellemektedir" dedi.

'ANADİLİ ÖNÜNDEKİ TÜM ENGELLER KALDIRILMALIDIR'
Her çocuğun yaratıcı anlamda beslendiği, korunduğu ve özgürleştirici anlamda anadilini geliştirebildiği bir dünyanın içinde yetişmesi gerektiğini vurgulayan Irmak, şöyle devam etti: "Toplumsal yaşam, kapsayıcı ve özgürleştirici pratiklerin hayata geçeceği kurumlara ihtiyaç duymaktadır. Anadili temelinde çokdilli eğitim modelleri de bu ihtiyaçların başında gelmektedir. Çokkültürlü, demokratik bir toplum için eğitimde 'güvenlik' temelli ve bilimsel dayanağı olmayan yaklaşımlardan vazgeçilmelidir. Farklı anadillere yönelik sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi anadilini öğrenmesi ve kendi anadilinde eğitim alması için gerekli ortam sağlanmalıdır. Eğitim Sen olarak, tüm dünya ve Türkiye halklarının 21 Şubat Dünya Anadili Günü'nü kutluyor, farklı anadili ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz."