18 Mayıs 2024 Cumartesi

Eğitim Sen: 2018'de eğitimde neler oldu?

Eğitim Sen, 2018 yılı eğitim raporunu açıklayarak MEB'in temel sorunlarda çözümsüzlük politikasını devam ettirdiğini belirtti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2018 yılında eğitimde yaşananlara dair "2018'de eğitimde neler oldu?" başlıklı rapor yayınladı.
 
İktidarın en fazla müdahale ettiği ve temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikalarının sürdürüldüğünün belirtildiği raporda, 2018 yılında kamusal eğitim adım adım tasfiye edilirken, özel öğretimin ve dini eğitim veren okulların doğrudan teşvik edildiği, eğitimde yaşanan ticarileşme ve dinselleştirmeye dayanan uygulamaların yaygınlaştığı kaydedildi.
 
KHK ile hukuksuzca ihraç edilen eğitim emekçilerinin hala çözüm beklediğinin, kadrolu iş talebinin görmezden gelindiğinin ve mülakat ile yandaş atamasının yapıldığının ifade edildiği raporda, "Çocuk yaşta evlenmeyi özendiren düzenlemeler, çocuk işçiler sorununun sürmesi, okullarda, cemaat yurtlarında ve kurslarda çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakaları ciddi anlamda arttı" denildi.
 
YOKSUL ÇOCUKLARININ EĞİTİM HAKKI GASP EDİLİYOR
 
"Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları, kırsal kesimde yaşayan çocuklar; eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanamadı. Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştirdiği temel sorunlar olarak eğitim sisteminin öncelikli gündem maddeleri olmayı sürdürdü" denilerek eğitime erişimde yaşanan sorunların arttığı kaydedildi.
 
Eğitimde özelleştirmenin tarihte hiç olmadığı kadar hızlı gerçekleştiğinin belirtildiği raporda, 2018 itibariyle özel okul sayısının toplamda 11 bin 694'e ulaştığı belirtildi.
 
İMAM HATİPLER ARTTI
 
Eğitimin İslami kuralla göre yeniden düzenlenmesinde iktidarın temel aracı olan imam hatip okullarının sayısının artırılarak özellikle yoksul ailelerin çocuklarını bu okullara göndermelerinin sağlandığı ifade edildi. 2018 itibariyle 1 milyon 350 bin 611 öğrencinin imam hatip okullarında okuduğu dile getirildi.
 
"MEB'in 92 milyar TL'lik 2018 bütçesinden eğitim yatırımları için ayrılan kısmının üçte biri (yüzde 35) 'din öğretimi'ne ayrıldı" denilen raporda öğrenci başına ayrılan bütçe ile ilgili şu veri paylaşıldı:
"MEB'in 2018 bütçesinden okul öncesi eğitimde öğrenci başına bin 673 TL; ilköğretime (ilkokul+ortaokul) öğrenci başına 4 bin 326 TL; genel ortaöğretimde öğrenci başına 6 bin 153 TL; mesleki ve teknik ortaöğretimde öğrenci başına 7 bin 504 TL ayrılırken, imam hatip liselerinde okuyan öğrenci başına 12 bin 707 TL ayrıldı."
 
EĞİTİM DİNİ CEMAAT VE TARİKATLARA EMANET
 
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Diyanet İşleri Başkanlığı, Dini vakıf ve cemaatlerin talanına açtığının belirtildiği açıklamada, öğrencilerin cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakıldığı kadedilerek şöyle denildi: "2018 itibariyle Türkiye'de bulunan 4 bin 292 öğrenci yurdunun 2 bin 546'sı dernek yurtları, 297'si vakıf yurtları, 628'i şahıs yurdu, 821'i diğer tüzel kişiliklere ait yurtlardır. Tıpkı okullarda olduğu gibi, öğrenci yurtlarının da büyük bölümü dini vakıf ve cemaatlerin ana faaliyet alanları olmayı sürdürmektedir."
 
'Vizyon Belgesi' ile birlikte okulların 'şirket modeli'ne geçtiği, 'manevi rehberlik' uygulamasına geçildiği açıklanan raporda 2018'yılında derinleşen sorunlar şu şekilde sıralandı:
 
- Mülakat ile liyakattan tamamen uzaklaşıldı.
 
- Sözleşmeli öğretmen sayısı 59 bine ulaştı.
 
- 'Güvenlik soruşturması' gerekçe gösterilerek birçok öğretmenin sözleşmesi iptal edildi.
 
- Angarya çalıştırmanın yaygınlaşması ile öğretmenlerin sınıf içindeki asli görevlerini yapmaları engellendi.
 
- 2018 sonu itibariyle 31 bin 355 yardımcı hizmetlinin görev yapması nedeniyle her iki okula bir hizmetli düştü.
 
- 2018 yılı içinde, doların artması sonucunda öğretmenlerin maaşında yaşanan erime aylık olarak bin 23 TL'ye (193 ABD doları) oldu.
 
- 13 Eylül 2018 tarihinde rektörlük için 3 yıllık profesörlük şartı kaldırıldı ve MEB Müşteşarı Yusuf Tekin 15 Eylül'de Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne rektör olarak atandı.
 
- İstanbul, Gazi, İnönü, Anadolu, Selçuk, Erciyes gibi köklü üniversitelerin de bulunduğu 13 devlet üniversitesi bölündü ve fakülteleri, yeni kurulan üniversitelere devredildi.
 
- Boğaziçi Üniversitesi'nde muhalif öğrenciler hızla gözaltı ve tutuklama saldırısı yaşandı.
 
2019'DA MÜCADELEYE DEVAM
 
Raporda, "Eğitimde yaşanan yapısal sorunlar karşısında MEB'in somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığını görülmüştür. Bugün karşımızda iki seçenek bulunmaktadır; eğitim sistemi ve okullarımız ya tamamen iktidarın egemen ideolojiye teslim edilecek ya da sistemin eğitim üzerinden kendi çıkarlarına göre biçimlendirmek istediği çocuk ve gençlerimizin gerçek anlamda laik, bilimsel ve anadilinde eğitim alması için mücadele edilecektir" denildi.