20 Nisan 2024 Cumartesi

Diyarbakır'da sağlık emekçileri: Ölmek istemiyoruz

Diyarbakır'da doktor Ahmet Azizoğlu'na yönelik saldırı, meslektaşları tarafından protesto edildi.
Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar son bulmuyor. Son olarak Doktor Ahmet Azizoğlu, görev yaptığı Dicle Üniversitesi Acil Servisi'nde hasta yakını 10 kişinin saldırısına uğradı. Sağlık çalışanları hem saldırıyı protesto etmek hem de sağlıkta dönüşüm politikalarının geldiği noktaya dikkat çekmek için bugün hastane önünde basın açıklaması yaptı.
 
SES, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistanları Birliği (DÜTAB) ile TTB Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya'nın katıldığı açıklamada her fırsatta sağlık çalışanlarının hedef haline getirildiğine dikkat çekildi.
 
KIŞKIRTILMIŞ SAĞLIK TALEBİ
 
Son zamanlardaki sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara dikkat çekilen açıklamada, "Azizoğlu'nun, hasta yakını 10 kişinin saldırısında gözlüğü ve burnu kırılmış, ayaklarında incinme meydana gelmiştir" denildi.
 
Hükümetin sağlık politikalarının da eleştirildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Mevcut sağlık politikalarının yarattığı çarpıklıklar ve kışkırtılmış sağlık talebi, sağlık emekçileri ve hasta yakınlarını karşı karşıya getirmiştir. İktidarın bu sorunun üzerine gitmek yerine her fırsatta sağlık emekçilerini hedef göstermesi sağlıkta şiddeti arttırmıştır. Sağlık Bakanlığı, sağlık örgütlerinin ve sağlık emekçilerinin önerilerini kabul etmemiş, bugün geldiğimiz duruma zemin hazırlamıştır. Daha önce kaybettiğimiz sağlık emekçilerinden ve ülkenin her yerinden gelen beyaz kodlardan ders alınmamıştır. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Hastaneler, özellikle acil servisler, her an bir arkadaşımızı daha kaybedebileceğimiz bir kaos ortamına dönüşmüştür. Sağlıkta dönüşüm programının, hastalardan alınan katkı-katılım payının etkisiyle her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmakta ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebi eldeki olanaklarla karşılanamamaktadır. Vatandaşın sağlık hizmet beklentisinin medya ve iktidar tarafından yapay biçimde yükseltilmesi, bugün karşı karşıya olduğumuz tabloya yol açan en önemli etkenlerdendir."