16 Nisan 2024 Salı

DİSK'li Kadınlar: TİS görüşmelerinde İstanbul Sözleşmesi tanınsın, ilkeleri gözetilsin

Kadıköy Belediyesi'nde çalışan DİSK'li Kadınlar, belediye yönetimine ve sendikaya TİS görüşmelerinde İstanbul Sözleşmesi'nin tanınmasını ve sözleşmenin ilkelerinin gözetileceğine dair taahhütte bulunmasını istedi. Yapılan açıklamada, "Eşitlik talep ettiğimizde sınıfı bölmekle suçlanıyoruz, oysa biz sınıfın ta kendisiyiz. Tüm işverenleri, işçi sendikalarını ve konfederasyonları kanıksanmış eril imtiyazlarıyla yüzleşip hesaplaşmaya ve taleplerimize kulak vermeye çağırıyoruz" denildi.

Kadıköy Belediyesi'nde DİSK'te örgütlü kadınlar, bir bildiri yayınlayarak, Kadıköy Belediyesi'nden ve sendikadan TİS sürecinde İstanbul Sözleşmesi'nin tanınmasını ve sözleşmenin ortaya koyduğu ilkeleri gözeteceğine dair taahhütte bulunmasını istedi.

Kadıköy Belediyesi DİSK'li Kadınlar imzalı bildiride "Toplu iş sözleşmesinde işverenden ücretsiz, nitelikli ve kolay erişilebilir kreş hizmeti, eşit işe eşit ücret, bedenimize uygun iş giysisi ve koruyucu eşya, ayda bir gün regl izni, kırk gün babalık izni ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda duyarlılık talep ediyoruz" denildi.

"Eşitlik talep ettiğimizde sınıfı bölmekle suçlanıyoruz, oysa biz sınıfın ta kendisiyiz. Tüm işverenleri, işçi sendikalarını ve konfederasyonları kanıksanmış eril imtiyazlarıyla yüzleşip hesaplaşmaya ve taleplerimize kulak vermeye çağırıyoruz" ifadelerinin yer aldığı bildirinin tamamı şöyle:

TOPLUMSAL CİNSİYET KONUSUNDA SAMİMİYETE DAVET EDİYORUZ
"Biz Kadıköy Belediyesi'nde çalışan DİSK'li kadınlar olarak;

Önümüzdeki günlerde görüşülecek toplu iş sözleşmesinde işverenden ücretsiz, nitelikli ve kolay erişilebilir kreş hizmeti, eşit işe eşit ücret, bedenimize uygun iş giysisi ve koruyucu eşya, ayda bir gün regl izni, kırk gün babalık izni ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda duyarlılık talep ediyoruz.

Ayrıca TİS kapsamında İstanbul Sözleşmesi'nin tanınmasını ve işveren ile sendikanın, sözleşmenin ortaya koyduğu ilkeleri gözeteceğine dair ortak taahhütte bulunmasını; insanlık onuruna yaraşır, eşit koşullarda yaşama ve çalışma hakkımızın güvence altına alınmasını istiyoruz. İşverenleri ve sendikaları, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki samimiyetlerini ve ciddiyetlerini göstermeye davet ediyoruz.

‘SINIFIN TA KENDİSİYİZ'
Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğurduğu sonuçlar tahammül edilemez boyutlara ulaşmış durumda. Sistematik şiddet ve kadın cinayetleri cezasız bırakılarak önü açılıyor. Eşitsizlik ve sömürü üzerine kurulu toplumsal cinsiyet rolleri yeniden üretilip kadın istihdamı önüne engel olarak dikiliyorlar. İstihdam edilen ve sendika üyesi olan kadınlar ise erkek egemen sendikalarda temsil edilmiyor. Gerek iş yaşamında gerekse emek mücadelesinde her fırsatta hak, hukuk, adalet ve demokrasi vurgusu yapılmasına karşın toplumsal cinsiyet eşitliği hala tali bir meseleymiş gibi sunuluyor. Eşitlik talep ettiğimizde sınıfı bölmekle suçlanıyoruz, oysa biz sınıfın ta kendisiyiz. Tüm işverenleri, işçi sendikalarını ve konfederasyonları, kanıksanmış eril imtiyazlarıyla yüzleşip hesaplaşmaya ve taleplerimize kulak vermeye çağırıyoruz.

KADIN KOLLARI DEĞİL KOTA
Kadın kolları değil, kadın kotası talep ediyoruz. Etkisiz konumlarda bulunan az sayıda kadının eşitlik göstergesi gibi sunulmasını daha fazla kabul etmeyeceğiz. İşyerleri ve sendikaların istisnasız tüm temsil ve karar alma mekanizmalarında yüzde elli kadın kotası uygulanmasını, kadın temsilinin hiçbir şart altında kadın üye oranının altına düşmemesini talep ediyoruz. Ev işleri ve ev içi bakım hizmetlerinin sorumluluğu gerektiği gibi eşit paylaşıldığı ve bu eşitlik kamu politikalarıyla desteklendiği takdirde kadınları temsil edecek kadınlar bulmakta hiçbir güçlük yaşanmayacaktır.

SENDİKAL HAREKETTE LOKOMOTİF DİSK'TİR
Uzun zamandır ihtiyaç duyulan fakat aciliyeti son yıllarda göz ardı edilemez hale gelen bu dönüşümün Türkiye sendikal hareketindeki lokomotifi hiç şüphesiz DİSK'ten başkası olamaz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akımlaştırma çalışmalarını yıllardır sürdüren ve DİSK'in de üyesi bulunduğu uluslararası çatı örgütlerinin desteğini almakta da güçlük yaşamayacağımıza eminiz.

Taleplerimize hak veren herkesi çağrımızı yaygınlaştırmaya, sesimize ortak olmaya davet ediyoruz.