25 Haziran 2025 Çarşamba

'Denizcilik yalnızca fırtınalarla değil, sistemle mücadeledir'

Limter-İş, DGD-SEN ve Deniz İşçileri Platformu, 25 Haziran Deniz İşçileri Günü vesilesiyle İçmeler Köprüsünde yan yana geldi. Denizcilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekilen eylemde, "Denizcilik yalnızca fırtınalarla değil, sistemle, devletle ve armatörlerle mücadele etmektir" denildi.

Limter-iş, DGD-SEN ve Deniz İşçileri Platformu, 25 Haziran Deniz İşçileri Günü vesilesiyle İçmeler Köprüsünde yan yana geldi. Eylemde, "Gemilerde yaşanan iş cinayetleri, kaybolmalar ve güvencesizliğe karşı heyamola mücadeleye, tam yol direnişe" pankartı açıldı.

Basın açıklamasını okuyan kaptan Onur Özkaya, Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) 2011 yılında denizcilerin fedakarlıklarını görünür kılmak için 25 Haziran'ı Dünya Denizciler Günü ilan ettiğini belirtti. "Ancak bugün, denizcilerin karşı karşıya olduğu çok yönlü sömürü ve ölümcül koşullar karşısında, yalnızca sembolik bir jest olarak kalmakta; deniz işçilerinin gerçek taleplerini, yaşadığı hak gasplarını ve can kayıplarını örtbas etmektedir" diyen Özkaya, 25 Haziran'ın denizcilerin yaşadığı sorunlara çözüm üretilmeyen bir vitrin günü olmaktan öteye geçemediğini söyledi.

'DENİZCİLİK YALNIZCA FIRTINALARLA DEĞİL, SİSTEMLE MÜCADELEDİR'
Denizcilerin en temel haklardan yoksun olduğunu dile getiren Özkaya, şöyle devam etti: "Dünya denizcilerinin büyük bir kısmı, altı ila sekiz ay süren zorlu sözleşmelerle, ağır koşullar altında çalışmaktadır. Uzun çalışma saatleri, gemi içi mobbing, psikolojik baskılar ve adli vakalara varan sorunlar denizcilerin günlük yaşamının parçası haline gelmiştir. Gemide yaşanan sorunların yanı sıra maaşların ödenmemesi, gemilerin alıkonması, iş kazalarında yaralanan ya da yaşamını yitiren işçiler gibi ciddi sorunlar hala çözümsüzdür."

"Bugün, denizcilik yalnızca fırtınalarla değil, sistemle, devletle ve armatörlerle mücadele etmektir" diyen Özkaya, denizcilerin yaşadığı tüm sorunların armatör-devlet düzeninin bir sonucu olarak var olduğunun altını çizdi.

'PANDEMİDE DENİZCİLER SAHTE TEŞEKKÜR MESAJLARIYLA GEÇİŞTİRİLDİ'
"Pandemide gemilerden inemeyen, zorla çalıştırılan, COVID-19'a yakalanarak ölen denizciler, 'kilit personel' ilan edilmişti ama aslında sistemin dişlileri arasında sıkışmış emekçilerdi. Tabi bu, yalnızca tedarik zincirini aksatmamak için atılan yüzeysel bir adımdı" ifadelerini kullanan Özkaya, sahte teşekkür mesajlarıyla geçiştirilen bu süreçte denizcilerin hayatını kaybettiğini dile getirdi.

'DEVLETLER BİZİ İLK GÖZDEN ÇIKARANLAR OLDU'
Özkaya, şu ifadeleri kullandı: "Denizciler, Ukrayna-Rusya savaşında tarafsız esir, İsrail'in Filistin'e saldırılarında hedef, Beyrut'ta devletin ihmaliyle meydana gelen liman patlamasında katledildi. Libya'da gemiler füzelerle batırıldı, Akdeniz'de ters kelepçeyle gözaltına alınan denizciler darp edildi. Amerika, Yemen limanlarını ve gemileri bombalarken patlamaların dibinde mahsur kaldı. Şimdi de Hürmüz Boğazında, İran sularında her an vurulma tehlikesi içinde seyir yapmaya devam ediyor. İşsizlik, baskı, can tehlikesi artık yalnızca işin değil, sistemin doğasında. Bizi koruma iddiasını öne süren devletler, bizi ilk gözden çıkaranlar oldu. Unutmadık, unutmayacağız."

Eylem boyunca, "Denizde, karada sömürüye geçit yok", "Denizciler ölürken armatöre huzur yok", "Pruvamız direniş, pusulamız özgürlük" sloganları atıldı.