20 Nisan 2024 Cumartesi

Danacı: SGDF'nin hedef gösterilmesi Suruç katliamının devamıdır

Suruç katliamı davası kapatılarak; IŞİD-devlet ortaklığının üstü örtülmek, gerçek failler, azmettiriciler, planlayanlar aklanmak isteniyor. Devlet görevlilerinin yargılanması talebiyle yapılan başvuruyu karara bağlayan AYM, SGDF'yi hedef göstererek terörize etmeye, IŞİD'lileri ve sorumluluğu olanları aklamaya çalıştı. ETHA'ya konuşan SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, ısrarlı mücadeleleri sonucu açılan mahkemede yaşanan hukuksuzluklar ve AYM'nin hedef göstermesini "Katliamın devamı" olarak yorumladı. Danacı, dava kapansa dahi Suruç için adalet mücadelesini sokakta sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı. 

Suruç katliamının hemen ardından aileler, yaralılar ve tanıklar "Suruç için adalet, herkes için adalet" diyerek, ısrarlı bir mücadele başlattı. Bu mücadele sonucu açılan davada katliamı gerçekleştirenler yargılanmazken, aileler, yaralılar, SGDF üyeleri yargılanmak istendi. Suçlandı, katliamdan sorumlu tutuldu. Şimdi Suruç davasının üstü tamamen kapatılmak isteniyor.

Katliama ilişkin istihbarat bilgisine rağmen gerekli önlemleri almayan polislere ceza verilmesi talebiyle Suruç aileleri, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuştu. Skandal bir karara imza atan AYM, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) hakkında "illegal terör örgütünün gençlik yapılanması" ifadelerini kullanarak hedef gösterdi.

Katliam günü Suruç'a yapılan polis yığınağına ilişkin ise "SGDF'nin sınır ihlali yapacağını engellemek" yorumuyla geçiş için izin alınmasına rağmen Kobanê'ye geçişi illegalize, SGDF'yi ise kriminalize etmeye çalıştı.

Öte yandan AYM kararında canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Abdurrahman Alagöz için "üzerinde bomba olan kişi" denildi, katliamı örgütleyen IŞİD çetesi mensuplarının isimleri kısaltılarak korunmaya çalışıldı.

20 Temmuz 2015 sonrası özellikle Suruç'tan sağ kurtulanlar olmak üzere SGDF'lilere yönelik sistematik bir saldırı süreci başladı. Gözaltı ve tutuklama terörü, kaçırma, ajanlık dayatması, infaz tehdidi...

Suruç katliamı davasında 22 Ekim karar çıkarılarak dosya kapatılmak isteniyor. SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı ile kapatılmak istenen Suruç katliamı davasını, SGDF'nin hedef gösterildiği AYM kararını ve dava bu haliyle kapatıldığı takdirde SGDF'nin nasıl ilerleyeceğini konuştuk.

'DEVRİMLE BULUŞMAK İÇİN ÇIKTIĞIMIZ YOLDA KATLEDİLDİK'
Yola çıkış sebeplerini hatırlatan Danacı, "Rojava devrimiyle buluşmak; talan edilen, yıkılan Kobanê'yi yeniden inşa etmek ve halkların birleşik mücadelesinin örgütlenmesi konusunda köprü olmaktı niyetimiz. Bu hedefle çıktığımız yolda katledildik" dedi.

Katliam davası üzerindeki gizlilik kararının mahkemenin tasarrufuyla değil; aileler, Suruç gazileri ve SGDF, değişik toplumsal kesimler ve gençlik örgütlerinin mücadelesi sonucu kaldırıldığını ve davanın açıldığının altını çizen Danacı, "Yoksa dava açmak, katillerin peşine düşmek gibi bir niyeti yoktu mahkemenin" diye ekledi.

'AYM KARARI IŞİD-DEVLET ORTAKLIĞINI TEYİTLEDİ'
AYM'nin verdiği kararı iki şekilde yorumlayan Danacı, şu ifadeleri kullandı: "Birincisi katleden zihniyetle bir ortaklıktan bahsediyorduk mahkemeler için. Bu karar da bunu teyit etti. SGDF'nin hedef gösterilmesi ise; katilin korunması, IŞİD'in meşrulaştırılmaya çalışılması tesadüfi bir şey olarak yorumlanamaz. Abdurrahman Alagöz denerek isminin yazılması ve bu kişinin intihar saldırısı gerçekleştireceğine dair emniyete ulaşan istihbarat raporlarına rağmen hem polis hem de ilgili sorumlular aklanmaya çalışılıyor."

Mahkemenin iki duruşma öncesinde "sıcak çatışma bölgesine gittikleri" iddiasıyla Suruç'ta katledilenleri yüzde 50 kusurlu bulduğunu hatırlatan Danacı, "SGDF mahkemelerde 'kusurlu' bulunuyor. Suruç'a polis yığınağı yapıldı, bunu da SGDF'nin sınır ihlali yapacağı ve bunu önlemek için olduğunu söylüyor. Ellerindeki istihbarata göre bir katliam olacağı için konumlanmış değiller. Tamamen SGDF'nin Kobanê ile buluşmasını engellemek için polis yığıldı. Bu yüzden IŞİD ve işbirlikçileri yönündeki ifademiz de tam olarak buydu" dedi.

'KATLİAMIN DEVAMI'
Mahkemenin davayı tüm eksikleriyle kapatmaya çalışması ve AYM'nin SGDF'yi hedef gösteren kararını, "2015'te gerçekleşen katliamın devamı" olarak yorumlayan Danacı, katliamdan sonra devletin tutumunun hiç değişmediğini de ekledi. Danacı, "İlk günden bu yana önlem almayan devlet o günden sonra adalet mücadelesi peşine düşenleri gözaltına aldı, tutukladı, hedef aldı" diye konuştu.

22 Ekim 2021'de görülecek Suruç davasına işaret eden Danacı, katliam davasının kapatılmak istenmesine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: "Bugüne gelişimizin yegane yeri sokaklar, sokakta, meydanda direndik, üniversitede direndik. 'Suruç için adalet' diyerek mücadele ettik. Bundan sonra da böyle olacak. Adalet ile sonuçlanacak bir mücadeledir Suruç."

'SURUÇ İÇİN MÜCADELEYİ SOKAKTA SÜRDÜRECEĞİZ'
"Dava bu haliyle kapanırsa SGDF nasıl mücadele edecek" sorusunu ise şu şöyle yanıtladı Danacı: "Avukatların, ailelerin ve gazilerin bugüne kadar ki duruşmalardaki talepleri kabul edilmedi. Örneğin Davutoğlu'nun dinlenmesini istedik, fakat dinlenmedi. Davutoğlu, 'konuşursam insan içine çıkamazlar' demişti. Bu söylenenler, ifade edilenler nedir diye sorduk. Mahkemenin Davutoğlu'nu dinlemeyişinin nedeni de gerçeğin açığa çıkmasını istememesi. Davutoğlu'na güvendiğimizden değil, o da bu katliamın işbirlikçilerinden. Fakat taleplere kulak asılmayışı, neyle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Mahkeme salonlarında adalet mücadelesini sürdürüyoruz, ama sadece burası değil, bu davanın sonuçlanacağı yer adalet mücadelesinin örgütlendiği yerlerdir. Bundan sonra yine sarayın mahkemelerinden medet umduğumuz bir tabloda olmayacağız. Karar ne olursa olsun biz gerçek adaletin peşini bırakmayacağız. Sadece Suruç değil 10 Ekim, Amed, Antep, havalimanı... Devlet tarafından gerçekleştirilen tüm katliamlar için adalet mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz.

DAYANIŞMA VE BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI
"Suruç katliamının 75. ayındayız. Her ay olduğu gibi bu ay da Halitağa'da olacağız. Özel olarak da mahkeme öncesi 20 Ekim'de kentlerde yapacağımız tüm buluşmalara bütün emek, demokrasi güçlerini, gençlik örgütlerini, siyasi partileri davet ediyoruz.

"22 Ekim'de de, Hilvan'da gözlerden uzak bir hapishane kampüsünde görülen mahkemede olacağız. Aylardır, 'yürekler Suruç için çarpsın' diyoruz, daha güçlü çarpacak. Suruç davasının bu şekilde kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelesini hep birlikte büyütelim."