4 Mayıs 2024 Cumartesi

Cumartesi Anneleri: 2019 gözaltında kayıplar için adalet yılı olsun

23 yıldır Galatasaray Meydanında oturma eylemi yaparken son on sekiz haftadır etkinlikleri yasaklanan Cumartesi Anneleri, yasağın kaldırılmasını, adalet taleplerinin artık duyulmasını istedi. 718. kez bir araya gelen aileler ve insan hakları savunucuları, "Kayıplarımızın akıbetini açığa çıkartacak, failleri adil bir yargılama sonucunda cezalandıracak siyasi ve adli irade gösterilsin" çağrısında bulundu.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kayıpların akıbetini sormak ve sorumluların yargılanması talebiyle düzenledikleri oturma eylemini yasak nedeniyle İnsan Hakları Derneği önünde yaptı. Kayıp yakınları yılın son buluşmasında "2019'da da korkunun esaretine karşı umudun özgürleştirici gücüne sarılmayı sürdüreceğiz. Kayıplarımızdan ve onlarla buluşma mekanımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
 
718'inci haftasını dolduran eylemde Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen sevdiklerine ulaşmayı ve kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sormayı mümkün kılacak yeni bir yıl dileğiyle buluştu. Kayıp yakınları adına açıklama yapan Sebla Arcan, "2019'a bize 23 yıl ev sahipliği yapan Galatasaray'da olamamanın hüznüyle giriyoruz. 25 Ağustos 2018 tarihinden beri biz taleplerimizi haykırmayalım diye Galatasaray polis ablukası altına alınmış, çelik bariyerlerle çevrilmiş ve ağır silahlı polislerce adeta gözaltına alınmış durumda. Meşru taleplerimizin muhatabı olan devlet; TOMA'sıyla, kalkanıyla, gözaltı araçlarıyla, silahları ve gaz bombaları ile bize karşı barikat kurmuş. Bütün bunlar Anayasa'nın ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin güvencesinde olan, düşüncelerimizi açıklama ve barışçıl toplanma hakkımızı kullanmak istediğimiz için yapılıyor" diye belirtti.
 
718 haftadır hakikat, adalet, demokrasi ve ifade özgürlüğü arasındaki bağa dikkat çektiklerini ifade eden Arcan, "Bize yönelik denetimden uzak, keyfi bir şekilde uygulanan ve ciddi hak ihlallerine yol açan uygulamalara son verilsin. Galatasaray'daki polis ablukası kaldırılsın" taleplerini yineledi. "İfade özgürlüğü mekan seçme hakkını da kapsar" diyen Arcan, "27 Mayıs 1995'den beri buluşma mekanımız olan Galatasaray'da barışçıl açıklama yapma hakkımızın engellenmesine son verilsin" dedi.
 
Arcan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yurttaş ile devlet arasındaki ilişkiyi insan haklarına dayalı demokratik bir ilişki olmaktan çıkartıp Türkiye'yi hukuksuzluk, adaletsizlik ve keyfilik cehennemine dönüştürenler bilsinler ki; hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. Toplumu haklarından mahrum bırakarak, sindirerek, umutlarını kırarak kendi korkularını yatıştırmak isteyenler bilsinler ki; biz insan olmakta ısrar ettiğimiz sürece umut hep var olacak. Hakikati inkar ederek insanlığımızı değersiz kılmak isteyenlere karşı insan olmanın değerine sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Kayıplarımızın ve hiç bir ayrım gözetmeden her insanın yaşamını değerli kılma çabamızdan vazgeçmeyeceğiz."
 
KARDEŞİNİ KAYBEDEN AYŞE TEPE: BU İNSANLARI TEKRAR CEZALANDIRMAYIN
 
28 Temmuz 1993 yılında katledilen Özgür Gündem Bitlis Muhabiri Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe de eylemde bir konuşma yaptı. Tepe, "Bugün görüyoruz ki önlemler biraz daha arttırılmış, buna hiç gerek yok çünkü biz Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Biz Anayasal hakkımızı Galatasaray'da da kullanabiliriz, İnsan Hakları Derneği önünde de kullanabiliriz, herhangi bir alanda da kullanabiliriz. Daha önce söyledik herhangi bir şiddet eylemimiz yok. Sadece kayıplarımızı arıyoruz" diye ifade etti.
 
"Bizim için 23 yıl acılı ve zorlu geçti. Biz hiç bir yeni yıla mutlulukla, coşkuyla, kutlamalarla giremedik. Hiç kimse bizim gibi bu acılara bir daha yaşamasın. Bu nedenle 2019 yılına girerken adalet, barış, demokrasi ve Galatasaray talebimizden vazgeçmeyeceğiz" diyen Tepe, "Biz sadece annelerin oğullarını, kayıplarını ve kayıpların faillerini arama mücadelesidir. Bu en insani mücadele ve haklardan biridir. İnsanları bu haklarından mahrum etme gibi bir cezalandırma yöntemi seçmeyin. Çünkü şimdi yapılan şey bu insanları tekrar cezalandırmadır. Bu ülkeye, bu insanlara, gelecek kuşaklara yazık etmeyelim" şeklinde konuştu.
 
1995 yılında gözaltında kaybedilen ve mezarının bulunması için verilen mücadeleyle simgeleşen Hasan Ocak'ın ailesi adına konuşan Ali Ocak, "2018 yılı adalete erişmemizin engellendiği gibi bu coğrafyada yeni insanlık suçlarının işlenmesine de tanık oldu" dedi. Yetkililere seslenen Ocak, 23 yıldan beri adalete ve haklara erişmelerinin engellendiğini, suçluların korunduğunu kaydederken yeni yılda seslerinin duyulmasını istedi.