Çepni Aliağa'da yapılmak istenen atık tesisini gündeme taşıdı
HDP milletvekili Murat Çepni, İzmir Aliağa'da yapılması planlanan atık tesisine ÇED olumlu raporu verilmesine tepki göstererek, verimli tarım ve su toplanma alanlarına yapılmak istenen tesisin çevreye ve bölge halkına geri dönülemez zararlar vereceğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekili Murat Çepni, İzmir'in Aliağa ilçesinde Ekovar Çevre Grup Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık Bertaraf Tesisi"ni meclis gündemine taşıdı.
Projeyle Ege ve Marmara Bölgesi'ndeki 7 ilde TOBB'a bağlı çelikhanelerde ortaya çıkan ve Atık Yönetimi Yönetmeliği'ndeki atık listesi kapsamına giren cüruf atıkların düzenli depolanmayla bertaraf edileceğini söyleyen Çepni, tesiste yıllık 180 bin ton depolama kapasitesi olduğunu kaydetti.
Tesisin yapılmak istediği alanın önemli bir kısmının birinci dereceden tarım alanı ve su toplama havzası olduğuna dikkat çeken Çepni, projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun kabul edilmesine tepki gösterdi. Bal ormanı, gölet ve yer altı su kaynakları ile meraların bulunduğu bölgeye atık tesisi yapılmasına bölge halkı ve demokratik kitle örgütlerinin de itiraz ettiğini aktaran Çepni, bölge halkının ÇED olumlu raporunu yargıya taşıyacağını kaydetti.
"Ağır Sanayi Bölgesi" olarak kabul edilen Aliağa'da 1970'lerden beri faaliyet gösteren demir-çelik fabrikaları, gemi söküm tesisleri gibi çok sayıda kirletici unsur bulunduğunu vurgulayan Çepni, Aliağa'da bu nedenle yoğun kirlilik yaşandığının altını çizdi. Aliağa'daki bu kirliliğin insan ve çevre sağlığına dönük olumsuz etkilerini araştıran Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi raporuna işaret eden Çepni, toprak, bitkiler, su varlıkları ve havadaki kirliliğin tehlikeli boyutlarda olduğunu dile getirdi.
Tesisin yapılmasının Aliağa halkının sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal ettiğini belirten Çepni, şöyle devam etti: "Bilim insanları; tesis faaliyete girdiğinde, bölgede tarımın yapılamaz hale geleceğini, toprağa karışan atık sızıntılarının temizlenmesinin mümkün olmayacağını, yeraltı ve yer üstü su varlıklarının tehlikeye gireceğini, cüruf işleme sürecinde atıkların toprak, su ve hava yoluyla doğaya karıştığında doğal hayat ve tüm canlılar için geri dönülemez tahribatlar yapacağını ve yerleşim bölgelerinin tozlaşma nedeni ile ciddi şekilde etkileneceğini açıklamışlardır."
Çepni, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a şu soruları yöneltti:
🔹 "Çevrenin korunmasını, iyileştirilmesini ve çevre kirliliğinin önlenmesini sağlamakla görevli Bakanlığınız, neden Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisinin kurulmasına izin vermiştir,
🔹 İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Çanakkale, Balıkesir, Bursa'dan getirilecek cürufların Aliağa'da tarım alanlarına, su varlıklarına, ekosisteme ve halk sağlığına vereceği zararlar nasıl engellenecektir? Bu konuda bilim insanlarının uyarıları neden dikkate alınmamaktadır,
🔹 Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisinin kurulmasının halkın anayasal hakkı olan sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkını ihlali edeceği iddialarına ilişkin açıklamanız var mıdır,
🔹 Tesis faaliyete geçtiğinde yıllık 180 bin ton atığın çevre ve insan sağlığına zararlar vermeden depolanmasının ve bertarafının mümkün olmadığı iddialarına yönelik araştırmalarınız var mıdır,
🔹 Aliağa'daki endüstriyel tesislerin, başta çinko, kadmiyum, klor, demir olmak üzere ağır metallerden zengin ve tehlikeli atık niteliğindeki .cüruflarının depolandığı Foça Gölyüzü mevkiindeki atık depolama alanında çıkan yangınlar dikkate alındığında Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisinin de ciddi yangın riski yaratacağı dikkate alınmakta mıdır?
🔹 Aliağa'nın telafisi imkansız bir şekilde kirli olduğu ve yeni tesisleri kaldıramayacağı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Aliağa'da yeni tesislerin kurulmaması ve var olanların rehabilite edilmeleri için Bakanlığınızın çalışması var mıdır?"