19 Mayıs 2024 Pazar

Bursa Bükköy Madencilik'te patlamadan yaralanan işçiler hastaneye götürülmedi

Bursa Bükköy Madencilik'te yaşanan patlamada işçiler yaralanmasına rağmen yer yüzüne çıkmaları engellenmek istendi, işçiler hastaneye götürülmedi. Kendi imkanlarıyla hastaneye giden işçiler tek bir yetkili tarafından da aranmadı. Sayısız hukuksuzluğun yaşandı Madencilik'te tek bir iş güvenliği uzmanı yer altına inmeden defter tutuyor, işçilere tazminat vermemek için iş kazaları raporları tutulmuyor, işçilere maaşları eksik yatırılıyor. Ajansımıza konuşan maden işçisi Akçadağ, dayanışma çağrısı yaptı. 

11 Aralık 2009'da yaşanan grizu patlamasında 19 işçinin katledildiği,Bursa Bükköy Madencilik'te çalışan işçi Muhammet Mustafa Akçadağ ve arkadaşları, 17 Şubat 2022 günü yaşanan iş kazasında yaralandı. Yaralanmasına rağmen tedavi görmesi için izin verilmeyen işçiler, kendi imkanlarıyla hastaneye gitti ve tedavi oldu. 

TAZMİNAT VERMEMEK İÇİN İŞ KAZASI RAPORLARI TUTULMUYOR
Ajansımıza ulaşan Akçadağ Bursa Bükköy Madencilik'in işçilere tazminat vermemek için iş kazaları raporlarının tutulmadığını ayrıca işçilerin de maaşlarının eksik yatırıldığını vurguladı. 

Akçadağ, 17 Şubat günü kömürün asıl çıkma noktası olan tahmini yüz metrekarelik alandaki metan gazı, karbonmonoksit ve kötü havayı tahliye eden, hava sirkülasyonunu sağlayan "kaçamak" denilen çalışma alanına gittiklerini belirtti. Taban ve tavan yüksekliğini yükseltmek amacıyla çalışma alanına gittiklerini dile getiren Akçadağ, ayak talimat ustasının "atış olacak tahliye edin" demesi üzerine çalışma alanlarından "güvenli bölge"ye geçtiklerini belirtti. 

'YARALANDIK AMA YER YÜZÜNE ÇIKMAMIZA İZİN VERİLMEDİ'
Atışın ardından tekrar çalışma noktasına geçtiklerini kaydeden Akçadağ, çalıştıkları sırada aniden bir patlama yaşandığını ve şiddetiyle savrulduğunu dile getirdi. Başındaki baretin uçtuğunu ve 3. patlamadan önce dışarı çıktığını söyleyen Akçadağ, "En son ben çıktım, patlamanın basıncından etkilendim hem de baretim ve lambam başımda değildi. Daha sonra baktım kırılmıştı" dedi. Çavuşun, kendileriyle ilgilenmediğini ve bunun üzerine "canımızı yolda mı bulduk" diyerek yeryüzüne çıktıklarını söyledi. Bunun üzerine şefin kendilerini durduğunu, şefe tepki olarak yaralarını gösterdiğini belirten Akçadağ, patlamadan sonra yer yüzüne çıkan işçilerle birlikte hastaneye gitmek üzere personel müdürü ve müdür yardımcısı başta yetkilileri aradığını ancak kimsenin telefonunu açmadığını ifade etti. 

'KENDİ İMKANLARIMIZLA HASTANEYE GİTTİK'
Kendi imkanlarıyla hastaneye gittiklerini ve tedavi olduklarını kaydeden Akçadağ, "Müşahede altında kaldık. Üç kez kısa aralıklarla gözlerimiz yıkandı. Gözlerimizin içine kaçanlar çıkarıldı. Arkadaşımız Zülfikar'a göz doktoruna gitmesini söyledi. Benim için de ayrıca ortopedi doktoruna gitmem gerektiği belirtildi. Geceyi hastanede geçirdik fakat bir tek yetkili bizi aramadı" dedi. 

'MAAŞLARIMIZ EKSİK YATIYOR'
Akçadağ, şöyle devam etti: "Bu iş yerinde işçilere tazminat vermemek için iş kazalarına dair rapor tutulmuyor. Çalışan veya ayrılanların maaşları eksik yatıyor benim bin lira maaşım eksik yattı."

'İŞ CİNAYETLERİ OLMASIN DİYE DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUM'
İş güvenliği uzmanlarının kayıt defteri tutmak zorunda oldukları halde bir kez bile yer altına inmediğinin altını çizen Akçadağ, tutulan defterlerin de kanuna aykırı olduğunu söyledi. Akçadağ, kendi imkanlarıyla tedaviye gittikleri için Zülfikar Halaza ile "devamsızlık" iddiasıyal işten çıkarıldıklarını belirti ve şu çağrıyı yaptı: "Buna benzer hukuksuzlukların ve iş cinayetlerinin olmaması için benimle birlikte olayın üstüne gitmeye çağırıyorum."