21 Mayıs 2024 Salı

Burhaniye'de 'Yoksulluğa, adaletsizliğe, işsizliğe hayır' mitingi düzenlendi

Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde, diğer ilçelerden gelenlerin de katılımıyla "Yoksulluğa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, pahalılık ve işsizliğe hayır" mitingi gerçekleştirildi.

Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde "tek adam rejimine, ortaçağ karanlığına, yoksulluğa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, pahalılık ve işsizliğe hayır" diyen yüzlerce kişi Cumhuriyet Meydanı'nda taleplerini haykırdı. Körfezin her yanından Ayvalık, Bandırma, Dikili, Edremit, Gömeç ve Küçükkuyu'dan binlerce emekçi Burhaniye Cumhuriyet Meydanı'nda buluştu.

Burhaniye Emek ve Demokrasi Bileşenleri'nin düzenlediği mitinge kısa süre kala ilçe kaymakamı pandemiyi bahane ederek yürüyüşe izin vermedi.

'HARAMİLER ŞATAFAT, EMEKÇİLER SEFALET İÇERİSİNDE'
Burhaniye Cumhuriyet Meydanı'nda bileşenler adına yapılan basın açıklamasında, "Bu siyasal İslamcı tek adam rejimini defedeceğiz. Gün bugündür dostlar. Yarının özgür, bağımsız, laik, demokratik Türkiye'sinin meşalesini buradan yakıyoruz" denildi.

Bir avuç haraminin lüks, şatafat içinde yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, "İşçiler, köylüler, emekçiler, emekliler sefalete mahkum ediliyor, gençlerin geleceği çalınıyor. Bu iktidar ülkemizi gençlere dar etmeye çalışıyor. Ülke tarihinin en büyük işsizlik rakamlarını TÜİK bile açıklamak zorunda kalıyor. Sokaktaki her dört kişiden biri işsiz... Halk salgında ölüyor, işsiz kalıyor, sefalete mahkum ediliyor. 'Ekonomi şahlandı' diyorlar, oysa çarşıda, pazarda fiyatlar el yakıyor. İşçiye, memura, emekliye yapılan zamlar enflasyon karşısında mum gibi eridi. Zaten doğru dürüst vergi ödemeyen Cengizlerin, Limakların, Kalyonların, Sabancıların, Koçların vergi borçları silinirken kamu bütçesi vatandaşın harcadıklarıyla finanse ediliyor. Bu düzende halk vergi rekortmeni, patronlar servet rekortmeni oluyor… Halkımızla dalga geçiliyor. ENAG ve işçi sendikalarının yüzde 50-60 enflasyon tespiti yaptığı ülkemizde emekliler, emekçiler, yoksul halkımız inim inim inliyor" diye belirtildi.

'ÜLKEDE ÜRETİM BİTİYOR'
Köylülerin artık üretemez hale geldiği, mazotun, gübrenin, tarımsal ilaç ve tohumun katlanarak zamlandığı bir ortamda küçük ve orta ölçekli üreticiler artık üretemez hale geldiği vurgulanan açıklamada, "Üretim maliyeti, ürünün eserinden yüksektir. Bu koşullarda bırakın para kazanmayı, çiftçiler asgariden geçimlerini bile sağlayamamaktadır. Mercimekten bitkisel yağa, hatta hayvan yemi olarak kullanılan samana kadar bütün tarımsal ürünler dışarıdan fahiş fiyatlarla ithal edilmektedir. İthalatçı besleme şirketlere büyük paralar kazandırmak için ülkemiz insanını üretemez hale getirdiler. Affetmeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.

'EŞİTLİK, ADALET VE DE DEMOKRASİ YOK'
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Ülkenin seçilmiş belediye başkanları, siyaset insanları, tek adam rejiminin adaletsiz adaletçilerinin verdiği demokrasi dışı, hukuk-adalet dışı kararlarla görevlerinden alınıyor, cezaevlerine dolduruluyor. 'Sandık sandık' diyorlar, işlerine gelmeyince sandıktan çıkan halkın oylarını gasbediyorlar, yönetimleri kayyumlara devrediyorlar. Asla kabul etmiyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevlerine iade edilmeli, kayyumların görevine son verilmelidir. Halkın seçtiği siyasetçiler hemen salıverilmeli ve tüm demokratik hakları iade edilmelidir. Eşitlik, adalet ve özgürlüğün olmadığı, demokrasinin rafa kalktığı, hukukun adaleti askıya alındığı bir düzende karnımızın doymayacağını, yüzümüzün gülmeyeceğini, geleceğe umutla bakamayacağımızı biliyoruz.

'DAĞLARIMIZI, DOĞAMIZI, HAVAMIZI VE SULARIMIZI TALAN ETTİLER'
"Doğamız, Madramız, Kaz Dağlarımız emperyalist, kapitalist, yandaş, vatan haini şirketlerce talan ediliyor. Zeytinliklerimize göz koydular, talan ediyorlar. Sularımıza, derelerimize el koyuyorlar. Havama, suyuma, toprağıma dokunma. Artık yeter! Derelerimizden, dağlarımızdan ve zeytinliklerimizden defolun.

'BU BÖYLE GİTMEZ, GİTMEYECEK'
"Tarikatlar istedi, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldı. Laiklik ve kadınların kazanılmış hakları tümden yok edilmeye çalışılıyor. Yaşamlarımız pahasına savunduğumuz İstanbul Sözleşmesi'nden, bir kişinin sözüyle vazgeçmeyeceğiz. Her sokak başında haykırdık, yine haykırıyoruz. Artık yeter! Kadınların yaşamı tek adamın koltuk sevdasından büyüktür. Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması raporuna göre son on yılda Edremit Körfezi'nde 15 kadın Edremit'te, 7 kadın Burhaniye'de, 6 kadın Ayvalık'ta, 2 kadın Gömeç'te, 1 kadın Havran'da erkek şirketine kurban edilmiştir. İstanbul Sözleşmesi bizimdir. İstanbul Sözleşmesi kalacak, siz gideceksiniz. Buradan 27 Mayıs 1995 tarihinden bu yana Galatasaray Meydanı'nda faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için, babasını, kocasını, çocuğunu arayanlara Didar Şensoylara, Berfo Analara, tüm Cumartesi Annelerine selam gönderiyoruz. Direnişlerinin 869. haftasını selamlıyoruz. Boğaziçi Üniversitesinin kayyum rektöre direnen akademisyenlerini, direnişlerinin 321. gününde selamlıyoruz. AİHM kararlarına ve ülkemizin imzacısı olarak taraf olduğu uluslararası sözleşmelere rağmen rağmen siyasi tutsaklıkları devam eden Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'ya buradan selam gönderiyoruz.

"Faşizme karşı omuz omuza, gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek diye haykırıyoruz. İşte bugün Burhaniye Cumhuriyet Meydanı'ndan, muhalif, devrimci, ilerici, iktidara yürüyen tek adam rejimine karşı yeni bir pandemi yayılacak. Durdurmaya çalışacaklar. Varyantlarıyla memleketin her yanını saracak. Tek adam rejimi yerini özgürlükçü, laik demokratik bir ülke isteyen ülkemizin aydınlık yüzlü halkına bırakacak."

Basın açıklamasında şu talepler dile getirildi: "Ücretlileren alınan vergiler hafifletilsin, faiz ve servetin vergilendirilmesi sağlansın. Elektrik, su, doğalgaz, internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun. Eğitim ve sağlık hizmetleri kamulaştırılsın, bütçeden pay ayrılsın. Asgari ücretten vergi alınmasın. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkartılsın. 3600 Ek Gösterge, ayrım gözetmeksizin tüm memur ve emekliler için hemen çıkartılsın. Küçük esnafın bankalara olan borcu silinsin. Köylüye verilen mazottan ÖTV, KDV alınmasın."