25 Nisan 2025 Cuma

Ankara'da hayvan katliamında AKP, MHP, CHP ortaklaştı

Ankara Valiliği'nin sokak hayvanları sahiplenmeyi engellemeye ve katledilmelerinin önünü açacak kararlarını ETHA'ya değerlendiren hayvan hakları savunucusu Deniz Eskin, katliam yasasına karşı AYM'ye başvuran ve halka "kanunu uygulatmayacağız" diyen CHP'nin neredeyse tüm belediyelerinin bu kuralları onayladığını, AKP ve MHP'den daha hevesli davrandığını söyledi. Söz konusu kurallarla panik ve kaos yaratılmak istendiğini kaydeden Eskin, hayvan hakları mücadelesini sürdüreceklerini belirtti ve ekledi: "Yılmadan, usanmadan kısırlaştır aşılat yerinde yaşat ilkesini pratikte de uygulamak için yürütmeye devam etmek zorundayız."

Hayvanlara yönelik düşman politikalar sürüyor. Ankara Valiliği, İl Hayvanları koruma Kurulu'nun kararlarıyla bu saldırıları daha da artıran bir adım attı. Alınan kararlara göre, belediyeleri ve görevli kurumları da cezayla tehdit eden kararlardan en dikkat çekeniyse apartmanlarda en fazla bir kedi ve bir köpek, müstakil evlerde en fazla iki kedi ve iki köpeğin sahiplenilecek olması. Kararlarla birlikte sokak hayvanları hızla toplanacak, rehabilitasyon süreci sona erse de hayvanlar sokağa dönemeyecek...

'TÜM CHP'Lİ BELEDİYELER KABUL ETTİ'
Peki bu saldırılar ne anlama geliyor, hayata geçirmek mümkün mü? Hayvanlara yönelik artan saldırılara karşı nasıl mücadele yürütmek lazım Ankara'da hayvan hakları mücadelesi yürüten Deniz Eskin ile konuştuk. Kararları ETHA'ya değerlendiren Eskin, "Öncelikle şunu belirtelim aynı gündem maddelerinin 81 il valiliklerine gönderildiğine dair duyumlar alıyoruz. Ankara örneğinde de olduğu gibi onaylanan maddeler gündem maddesi olmasına rağmen hiçbir şekilde konuşulmadan, tartışılmadan 'evet diyenler el kaldırsın' şeklinde valinin yönlendirmesiyle; Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatları, Ankara Veteriner Hekimler Odası ve bir federasyonun ilgili maddelere şerh koyması haricinde tüm CHP'li belediyeler de dahil olmak üzere, tüm katılımcılar tarafından kabul edildi. Avukatlar elbette bunun kanuna aykırı olduğunu, usulen de böyle bir toplantı biçimi ile hareket edilemeyeceğini belirtse ve maddelerin hukuki olmadığını söylese de maalesef uzun yıllardır biliyoruz ki tek dertleri tümden katliamın önünü açmak" dedi. 

'İSTEDİKLERİ PANİK VE KAOS YARATMAK'
Maddelere ilişkin bilgi veren Eskin, "Üretimi, satışı yasaklamadıkları, evcil hayvanınını sokağa, barınağa terk edenlerin sayısı gün geçtikçe arttığı için bu katliam yasasını bizlere 'sahiplendirme yasası' olarak tanıtanlar apartmanda yaşıyorsak sadece bir kedi ve bir köpek sahiplenebileceğimizi söylüyor. Müstakil evler için ise ikişer hayvan kurtarabilirsiniz diyor. Elbette alınan bu kararlar kabul edilebilir değil, geçmişe dönük de hukuki olarak kullanılamaz. Bu sebeple bu kararları yayarken dikkatli olmalıyız ki insanlar evlerinde baktığı mevcut hayvanların sayısına ilişkin de bir kısıtlama getirildiğini düşünmesin. Bu dezenformasyon sadece çip takılması meselesinde de olduğu gibi terk edilme sayısını arttırır. Onların da istedikleri tam olarak bu panik ve kaos hali" diye vurguladı.

'HAK SAVUNUCULARINI ENGELLEYEREK KATLİAMI HIZLANDIRMAK İSTİYORLAR'
Hayvan hakları savunucuları, gönüllüler olarak senelerdir "kısırlaştır, aşılat yerinde yaşat" ilkesini savunduklarını ve sahada gerçekleştirirken dinlemeyenlerin söz konusu katliam olunca ortak paydada buluştuğunun altını çizen Eskin, "Katliam yasasından daha da beter olan yönetmelik yine barınaklardan hayvan sahiplenmede apartman yöneticisinin izninin gerektiğinden bahsetmişti. Pratikte bu işimizi oldukça zorlaştırıyorken bir de valilikler aracılığıyla böyle bir kararın alınması kabul edilebilir değil. Bize vermek istedikleri mesaj tam olarak şu 'hiçbir şekilde hayvan sahiplenemezsiniz, barınakları ziyaret edemez, içeride neler döndüğünü öğrenemez ve müdahale edemezsiniz'. Yapmak istedikleri şey kesinlikle sahiplendirme değil, popülasyon kontrolü değil, tam anlamıyla hak savunucularının elini kolunu bağlayarak katliamı hızlandırmak. Merdiven altı üreticilerin evde baktığı hayvan sayısıyla ilgilenmeyen, barınaklarında 2 metre karelik soğuk betonlarda eziyet ederek tuttukları köpeklerin sayısı ve yaşam koşullarıyla ilgilenmeyen, üreticiden satın aldıysanız yine evinizdeki hayvan sayısını önemsemeyen atanmışların hayvan kurtarmak için tırnağını dişine takarak mücadele eden yaşam hakkı savunucularının spesifik olarak sadece barınaklardan hayvan sahiplenmesinin önünü kapatmak, evindeki hayvana kadar göz dikmek düpedüz hadsizlik" ifadelerini kullandı. 

'CHP'Lİ BELEDİYELER AKP VE MHP ORTAKLIĞINDAN DAHA HEVESLİ'
Eskin, ana muhalefet partisi CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne katliam yasasının iptali için başvurduğunu, "bu kanunu uygulamayacağız" diye halka söz verdiğini hatırlattı ve şunlara dikkat çekti: "CHP'li belediyelerin AKP ve MHP ortaklığından daha hevesli bir biçimde bu yasayı uygulamak için bu kadar ısrarcı olmaları asla kabul edilebilir değil. Bu sebeple mücadelemizi aynı anda hem yasanın iptaline hem muhalefet partilerine sözlerini hatırlatmaya dönük, hem de yılmadan, usanmadan kısırlaştır aşılat yerinde yaşat ilkesini pratikte de uygulamak için yürütmeye devam etmek zorundayız."

'HER AN TETİKTE OLUP MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Hayvan hakları savunucularına yönelik gözdağını kabul etmediklerini ve geri adım atmayacaklarını söyleyen Eskin, "Onlar kapıları bir bir kapattıkça biz yeni pencereler açmak için uğraşmaya, her yerde eylemde olmaya devam edeceğiz. Öyle ya da böyle bu yasayı uygulatmayacağız. Yaşamı savunan milyonlarız, bu halkın en az yüzde 85'inin sokakta yaşayan hayvanların öldürülmesine karşı çıktığını defalarca istatistiksel veri olarak da gördük, milletvekillerine, katliam yasasının komisyonuna gösterdik. Denenmiş, bilimsel olarak popülasyon kontrolünde işe yarayan tek çözümün 23 yıldır etkin uygulamadıkları kısırlaştırma olduğunu tüm uzmanlar defalarca anlattı, kanıtladı. Her an tetikte olup mücadele etmeye devam etmekten başka bir ihtimal söz konusu bile değil. Ne yasa, ne yönetmeliği ne de bu haksız hukuksuz toplantı kararları pratikte uygulanabilir değil, meşru değil" ifadelerini kullandı. 

'ÖZGÜR, ADİL, VEGAN BİR DÜNYA MÜMKÜN'
Söz konusu katliam yasasının sokakta yaşayan hayvanları, özellikle köpekleri hedef alsa da toplu öldürme, işkence görüntülerinin mezbahalarda her an yaşandığının altını çizen Eskin, son olarak şunları söyledi: "Biz sadece belli türlerin değil, tüm türlerin insan merkezci bu sistemde öldürülmesine, eğlence, giyim, ulaşım gibi sektörlerde kullanılmasına, hapsedilmesine karşı yaşam hakkı savunucuları olarak hayvanat bahçelerinden yunus esaret parklarına, mezbahalardan deney laboratuvarlarına kadar tüm türler özgür olana, tüm kafesler kırılana dek mücadele etmeye devam edeceğiz. Sadece insanların, kedilerin ve köpeklerin değil, tüm türlerin haklarının anayasayla korunduğu eşit, özgür, adil ve vegan bir dünya mümkün."