28 Nisan 2024 Pazar

Ankara Tabip Odası: Hekimlik yapmak istiyoruz

14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla oda binasında basın toplantısı düzenleyen Ankara Tabip Odası, hemkimlik yapmak istediklerini belirtti.

Ankara Tabip Odası, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Kızılay'da bulunan oda binalarında basın toplantısı düzenledi.

Açıklamayı okuyan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Gül Bakır, 14 Mart'ın 101 yıl önce bir grup tıbbiyeli öğrencinin yurdu işgale karşı tutum alıp, mücadele ettiği ve sonrasında tıp bayramı olarak kutlandığı tarih olduğunu hatırlattı.

Hekimlik mesleğinin temel amacının yaşatmak olduğunun altını çizen Bakır, "Sosyal ve siyasal olarak tam bir iyilik halinde olmanın ancak demokratik ve barışçıl ortamlarda mümkün olduğunu dile getirdik" dedi.

'BAYRAM SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK ZOR GELİYOR'
İyi hekimlik uygulamalarını savunacaklarını vurgulayan Bakır, şöyle konuştu: "Sağlığın bir rant alanı olmamasını ve eşit, ulaşılabilir, ücretsiz bir sağlık hizmetinin mücadelesini verirken, doğanın, ekosistemin tahrip ve talanına karşı çıkarken, sanatın insan hayatındaki önemini vurgularken; çalışma ve eğitim hakkımız elimizden alınıyor, yargılanıyoruz, şiddet görüyoruz, yıpranıyoruz, iş yükü altında eziliyoruz. Bayram sözcüğünü kullanmak zor geliyor bize. Sağlık politikalarını tartıştığımız, sorunlarımızı, çözüm yollarını, taleplerimizi ele aldığımız, çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlediğimiz 14 Mart tıp haftası etkinliklerimizi ve Beyaz Mitingimizi bu sene yeni Koronavirüs hastalığının (Covid-19) Türkiye'de tespit edilmesi nedeniyle iptal ettik. Umarız ki bu süreç bilimin ışığında ve şeffaf bir şekilde yönetilir ve biz sağlık çalışanları yine özveriyle ve elimizden gelenin en iyisi ile üzerimize düşeni yaparız."

Bakır, geçen yılki tıp bayramından beri taleplerinin ne derecede karşılandığını ise şöyle açıkladı:

■ Çalışırken ve emeklilikte insanca bir yaşam için yeterli ve güvenceli ücret istiyoruz (Kısmi bir düzenleme yapıldı, ancak bu konuda ciddi eşitsizlikler halen yaşanmaya devam etmektedir)

Çalışma alanlarımız güvenli ve nitelikli sağlık hizmeti sunumuna uygun hale getirilmelidir.(Hiç bir değişiklik yapılmadı)

Mega projeler adı altında hayata geçirilen şehir hastaneleri; devasa ölü boşluklarla rant alanları değil, çalışanların çalışmasını kolaylaştıracak; dinlenme alanları ve eğitim alanları oluşturulacak şekilde yeniden düzenlenmelidir (Şehir hastanesi projelerinden vaz geçilmedi, finansman şekli değişti. Kamu hazinesinden karşılamak şartıyla şehir hastaneleri projeleri devam etmektedir)

Çalışma ve eğitim anayasal bir haktır. Hukuki dayanaktan yoksun olan güvenlik soruşturmaları sonucunda; ataması yapılmamış olan yüzlerce genç hekimin atamaları bir an önce yapılmalıdır (2019 Kasım ayında anayasa mahkemesinin güvenlik ve arşiv araştırması yapılmasını iptaline rağmen genç hekim arkadaşlarımızın ataması yapılmamakta, anayasaya kararına uyulmamaktadır)

2018 Aralık ayında TBMM’de şiddet yasası olarak kabul edilen 7151 sayılı yasa, sağlık alanında şiddetin önlenmesine yönelik yeni bir düzenleme içermemektedir. TTB’nin 2014 tarihinde Meclis’e sunduğu sağlıkta şiddet yasa teklifi yasalaştırılmalıdır (Yasa teklifimiz Mecliste ve herhangi bir gelişme olmadı)

"Sağlık bizim işimiz" diyen Bakır, doktorların maddi ve manevi hakları için mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.