4 Mayıs 2024 Cumartesi

Açlık grevindeki komünist Hülya Gerçek: Eylemin destekçisi değil, öznesiyiz

PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride karşı açlık grevinde olan komünist tutsak Hülya Gerçek, ?eylemin destekçisi değil, öznesiyiz? diyerek, tecridin kırılmasının işçilerin, kadınların, gençlerin, ezilen ulus ve inançların mücadelesine katkı sağlayacağını söyledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecride son verilerek ailesi ve avukatları ile görüştürülmesi talebiyle hapishanelerde açlık grevine giren tutsaklardan biri de Hülya Gerçek.
 
2012 yılında “MLKP yöneticisi olma” suçlaması ile 18 yıl hapis cezası verilen Gerçek, 7 yıldır hapiste.
 
Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutulan  Gerçek, 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde.
 
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtlayan Gerçek,  açlık grevindeki diğer tutsaklar Hatice Duman, Hiyem Yolcu ve Zeynep Yeter ile birlikte aynı koğuşta kaldıklarını belirtti.
 
Gerçek, çok fazla gazete okuma ve televizyon izleme imkânları olmasa da özellikle ziyaretçiler üzerinden gündemi takip ettiklerini belirtti.
 
Tecride karşı süren açlık grevi ve ölüm oruçlarının her geçen gün daha fazla gündeme girdiğini ifade eden Gerçek, “Özellikle annelerimiz ve kadınların kararlı duruşu, hapishane önlerini bırakmaması eylemimizi daha fazla görünür kılıyor. Her gün Gebze’de, Amed’de ve birkaç duvar ötemizde Bakırköy Hapishanesi önünde beyaz tülbentleri ve zılgıtları ile toplanan anneler bir yandan bizim sesimiz olurken, diğer yandan toplumsal vicdanın sesi olmaktadırlar” dedi.
 
‘TECRİT HUKUKİ GÜVENCE SAĞLANARAK KALDIRILMALIDIR’
 
Gerçek, şunları söyledi: "Leyla Güven öncülüğünde tecride karşı bir meşale yakılmamış olsaydı, bu talep yüzler, binler tarafından sahiplenilmeseydi, milyonların vicdanında tecrit bir kez daha mahkûm edilmeseydi, herhangi bir görüşme gerçekleşmeyecekti. Fakat biz bunun bir kazanım olmakla birlikte yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Keza direnişin gücü ile açıklamalar yapmak zorunda kalan Erdoğan, Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün açıklamalarının da bir güvence sağlamadığına inanıyoruz. Taleplerimiz açık; tecrit bir kereliğine değil, birilerinin lütfuymuş gibi değil, insani ve politik bir hak olarak ve hukuki güvencesi sağlanarak kaldırılmalıdır."
 
‘EYLEMİN DESTEKÇİSİ DEĞİL, ÖZNESİYİZ’
 
"Biz bu eylemin destekçisi değil, öznesiyiz" diyen Gerçek, yine direnişi bireysel değil, kolektif olarak sürdürdüklerinin de altını çizdi.
 
Bu süreci açlık grevi direnişçisi olmayan tüm arkadaşları ile birlikte yaşadıklarını söyleyen Gerçek, “Bizler hakikat arayışçılarıyız. Hakikat yolundan ilerleyerek kazanacağımıza inanıyoruz. Dışarıdakiler de kimin elinden ne geliyorsa, yarın değil, hemen bugün yapmalı. Annelerin direnişine güç verilmeli. Birlikte ve omuz omuza direnilirse kazanılacağına, mutlaka kazanılacağına inanılmalıdır. Tecridin kırılmasının işçilerin, kadınların, gençlerin, ezilen ulus ve inançların mücadelesine de katkı sağlayacağı bir an bile unutulmasın. Birlikte kazanabiliriz, kazanacağız” diye belirtti.