3 kentte kayıpların akıbeti soruldu
İHD ve kayıp yakınları, Diyarbakır'da Fethi Yıldırım'ın, Batman'da Ahmet Yetişen'in, Hakkari'de Hacı Ahmet Er'in akıbetini sorarak, adalet istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, Diyarbakır, Batman ve Hakkari'de kayıpların akıbetini sorarak, faillerin cezalandırılmasını, adaletin sağlanmasını istedi.
DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 830. haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yan yana geldi. Eylemde, gözaltında kaybedilenlerin ve faili meçhul cinayetlerle katledilenlerin fotoğrafları taşındı.
İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman, yıllarca bu ülkede onurlu bir barışın tahsisi için mücadele ettiklerini belirterek, "Bu mücadelede olmazsa olmazlar, onarıcı bir adalet ve hakiki bir barıştır. Biz de siyasetin elini güçlendirmek, toplumun barış hassasiyetini artırmak adına üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten asla geri durmayacağız" dedi.
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi, 4 Ocak 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Fethi Yıldırım'ın hikayesini paylaştı. Urfa'nın Viranşehir ilçesinde yaşayan Fethi Yıldırım'ın liseden mezun olduktan sonra bir cinayetten ötürü tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Hapishanesine girdiğini belirten Elçi, "Yargılamada, Devrimci Doğu Kültür Dernekleri (DDKD) üyesi olmak ve söz konusu cinayetin faili olmakla suçlanır ve hapis cezası alır. 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldığı gün zorunlu askerlik yapmak üzere Ağrı ili Patnos ilçesine gönderilir. Burada, acemi birliğini bitirdikten sonra Bolu Askeri Jandarma Tugayında askerliğini tamamlar ve Viranşehir'e geri döner" dedi.
Yıldırım'ın kurulduktan sonra Demokrasi Partisi'nin (DEP) yönetim kuruluna girerek aktif olarak çalışmaya başladığını belirten Elçi, şöyle devam etti: "Fethi Yıldırım, 4 Ocak 1994 akşamı arkadaşı olan ancak Almanya'da ikamet eden Abdo Mutlu'nun geldiğini, DEP Yönetim Kurulu üyeleri olan Ali Kuran ile Naci Kapancılar adlı iki arkadaşı ile birlikte Mutlu'nun evine gideceklerini belirtir. Saat 17.30 sularında evden ayrılarak Abdo Mutlu'nun evine gider. Burada, bir süre oturduktan sonra Viranşehir ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından eve baskın düzenlenir. Baskın sırasında ev sahibi Abdo Mutlu, Ali Kuran, Naci Kapancılar ve Fethi Yıldırım gözaltına alınır. Aynı akşam saat 23.00 sıralarında serbest bırakılan Ali Kuran, Süleyman Yıldırım'ı telefonla arayarak gözaltına alındıklarını ve Fethi Yıldırım dışında kendilerinin serbest bırakıldığını belirtir."
Elçi, Kuran ve Kapancılar'ın gözaltına ilişkin tanıklıklarını şöyle aktardı: "Evde otururken İlçe Emniyetinden olan; aralarında Selçuk Uygur, Osman Harman, Alptekin Kartal ve Uğur Avşar adlı polislerin de bulunduğu kalabalık bir grup geldi. Bizleri bir araya toplayıp hangimizin Fethi Yıldırım olduğunu sordular. Fethi'nin hangimiz olduğunu öğrenince, dördümüzün gözlerini bağlayarak götürdüler. Aradan iki saat kadar bir süre geçtikten sonra gözlerimizi açıp önümüze koydukları bir tutanağa imza atmamızı istediler. Bu arada Fethi' nin yanımızda olmadığını fark ettik. İmza attıktan sonra bizleri serbest bıraktılar."
Elçi, Fethi Yıldırım ailesinin yetkili tüm mercilere başvuruda bulunduğunu ancak hiçbir yanıt alamadığını dile getirdi.
Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.
BATMAN
Batman'da İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 666. haftasında Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde yan yana geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartının açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı.
İHD Batman Şubesi yöneticisi Hüseyin Elçi, 13 Kasım 1994 tarihinde Batman'daki evinden gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Ahmet Yetişen'in hikayesini kamuoyuyla paylaştı.
13 Kasım 1994 akşamı asker, polis ve köy korucularının Ahmet Yetişen'in evine baskın yaptığını belirten Elçi, "Ahmet'i orada bulamayan güvenlik güçleri, oğlu Hanifi' yi alarak, H.S. ve N.G.'nin evine gittiler. N.G.'nin evinde bulunan Ahmet'i de alarak hepsini Batman Komando Tabur Komutanlığı'na götürdüler. Hanifi ertesi gün serbest bırakıldı. O günden itibaren Ahmet'ten haber alınamadı" dedi.
Ahmet Yetişen'in ailesinin 1995'in Mart ayında çok sayıda resmi kuruma başvurarak Ahmet Yetişen'in gözaltında kaybedildiğini bildirdiğini ifade eden Elçi, "0 Eylül 1998 tarihinde eşi Türkan, Ahmet'in gözaltına alınması ve zorla kaybedilmesinden sorumlu kişilerin cezalandırılması için Batman Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyette bulundu. Dosya 1998/2650 hazırlık numarasıyla açıldı. Aynı gün savcı, Batman Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Birimi'nde (TMB) görevli polislerin ifadesini aldı. Batman TMB, gözaltı kayıtlarında Ahmet Yetişen'in bulunmadığını, kendisinin 23 Ekim 1996 tarihinden beri 'PKK üyesi' olarak arandığını belirtti. Batman Jandarma Komutanlığı da Ahmet ile ilgili kayıtlarında bir bilgi olmadığını belirtti" dedi.
Yapılan başvurulardan hiçbir sonuç alınamadığını dile getiren Elçi, "12 Mayıs 2006 tarihinde Ahmet Yetişen'in ailesinin, AİHM'e yapmış olduğu başvuru sonucunda AİHM, başvurunun altı ay kuralına uyulmayarak, geç yapıldığını ifade ederek kabul edilmezlik kararı verdi" dedi.
Açıklama, oturma eylemi ile son buldu.
HAKKARİ
İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 156. haftasında Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağında bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde kayıpların fotoğrafları açıldı. İHD Hakkari Şube Eşbaşkanı Musa Bor, 15 Ağustos 1995 günü Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Bilêcan köyünde gözaltına alınarak katledilen Hacı Ahmet Er'in hikayesini kamuoyuyla paylaştı.
Hacı Ahmet Er'in Çukurca'nın Marûfan köyünde ailesiyle yaşadığını ifade eden Bor, köy yakınlarında çıkan bir çatışma sonrası köye askerlerce operasyon düzenlendiğini kaydetti. Bor, şöyle devam etti: "İnsanlar köy meydanında toplandı ve köylerini terk etmeleri için büyük bir baskı kuruldu. Köylerini terk etmek istemeyen insanlara şiddet uygulandı ve tehdit edildiler. Akabinde köyden ayrılmak zorunda kalan Hacı Ahmet Er ve kardeşi Hacı Mirat Er taşınabilmek için katır bulmak istediler. 15 Ağustos 1995 günü Hacı Ahmet Er'in oğlu Adnan Er katır bulabilmek için yakınlarında bulunan Bilêcan köyüne doğru yola çıktı. Bir süre sonra iki köy arasında silah sesleri duyuldu. Bunun üzerine Hacı Ahmet Er ve kardeşi Hacı Mirat Er Kavşak köyüne giden oğlunu aramak için yola koyuldu. Evden çıktıktan sonra operasyonda olan askerlere denk gelen kardeşler gözaltına alındı."
Gözaltına alınarak götürüldükleri jandarma karakolunda ağır işkence gören iki kardeşten Hacı Mirat Er'in bir gün sonra serbest bırakıldığını aktaran Bor, "Hacı Ahmer Er'in de serbest bırakılması için jandarma önünde toplanan aileye Hacı Ahmet Er'in gözaltına alınmadığı bilgisi verildi. Aile Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde kardeş Hacı Mirat Er ile başvuru yapsa da ilgili kurumlar Hacı Ahmet Er'in gözaltına alındığını inkar etti. Yapılan başvuru kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile reddedildi. Hacı Ahmet Er'in akıbeti faili meçhul bırakıldı" dedi.
Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.